CANGIZ ULIN CANI / YALNIZ OGULUN CANI
Masal masal matlandı
Öneki işan atladı.
Mindim Mariv yolma
Mariu yolı Şölbazar
Şölbazardan Tülkazar.
Eşek eşek ekende,
Eşek (bört) böri? ekende
Kırımdaki Kızıl ekende.
Taşka bogday ekkende,
Taşırlardı urganda.
Misir bogday ekende,
Pisirgızip bolganda?
Yengem pişen kaynatır,
Kızı kaşın oynatır.
Oynatma kız kaşifini!
Men bilirim yaşınnı.
Yengem’ine kim gelir, kim gider?
Mustafa oclu Mustafa gider. .
Söylerim benden gider
Yengem zemze gider.
Kaplı kuplı bakalar,
Kanatlanıp uşmaga,
Cegildi Akmeşit minaresine
Su işmege.
Arkası var ay gibi,
Kabırgası var yay gibi.
Yorılganda, talganda
Belim bükriygende, şükriygende,
Cettim, Yarabım şükür!
O zamanda bir akay bar eken. Bo akaydın doksan dokız şiplici bar eken. Bir cangız evladı bar eken. Ani, kel zaman, ket zaman. Bugin yarın, bir gün akay: “Balam, diydi, sen üyge, şobanlarga, ır-gatlarga sak bol, men şipliklerdi dolaşayım biraz!” diydi, atka mine, ketedi.
Şiplikleri uzak uzak köylerde eken. Epsin gez-geşi, bir apta on gun keşedi. Doksan dokız şiplicin epsin gezedi. Şipliklerin epsi bek aruv ketedi eken-ler; eğinler bol, sürüvler arta eken, kobiye eken, işler ileri ketedi eken.
Akay kuvanışlı bolıp üyine kaytadı? At man kele, kele kele, suvdan canadı, yorıladı. Bir endekte bir ağar suv koredi. Tüşedi attan, kolına aladı cü-genin, atlap tüşedi endekke, suv işedi. Endekte suv işiyatkanda, toyar toymaz, bir cilan yapışadı sa-kalına. Akay: “Bir parsa suv içemen dep, belaga kaldım. Yoksa, sen bo suvdın sabisi mı?” diydi. “Kabaatim ne?” diydi. “Ne istesefi beriyim, dok-sandokız şipligimnifi epsim beriyim, sade meni öl-tirme, ciber sakalımm, bağışla canımnı!” diydi. Cilan: “Yok,” diydi, calgız ulınnın canın bersen, ci-berirmen, başka türlü cıbermiymen!” diydi.
Akay, anyaka sallanadı, mınyaka sallanadı, cilan cibermiydi. Tap sofiında, cangız ulın canın bermege razı boladı. Cilan cıberedi. Kart üyge ke-ledi. Aman dertli, mön turadı. Apakayı kulak bermiydi oga. Apakay taa! Balası tuygan: “Anay!” diydi, “Babay sipliklerdi körip keldi, her siydi be-gengen. Ama gene dertli, bir belaga ograp koyı”, diy. “Babayda balaban bir dert bar”, diydi. “Sen nesin sormaysm?” diydi.
Anası, yemek men, kave men barganda: “Au, sen gezdin, kıdırdın, kördıfi, cürdin, her şiy bek aruv dep beğenip kelding; ama, senin bir derdin bar, nesin aytmaysın?” diydi. Bala da kapı sırtında kısılıp turadı. Baladı bilmiydi. Babası; “Ani”, diydi, “ışmegen bolsam da bolayag edi ya, katiyim, zor-landım, bek suvsadım, bir suv işemen dep, belaga kaldım!” diydi. Başına kelgenlerdi anlatadı: “Mal berdim, altm berdim, sipliklerdi berdim, gumiş berdim, cilan razı bolmadı, calgız ulın canı dep, ög-raştı,” diydi. Balası: “Babay, korkma babay!” diydi, “menim basıma keliyik bir alekettir o”, diydi, “korkma babay, ketermen”, diydi. “Sizge savlık!” diydi. Bala razı boladı.
Bala anasın babasın kolin aladı, atka minedi, ketedi.
Ay man, cıl man ketedi bo.
Yorılganda, asıkkanda, bir şayırga baradı, atın otlatmağa ciberedi, özi cemegin cep catadı, yuklaydı.
O yerde de çılandın, üyi bar eken. Çılandın da calgız kız bar eken. Cilan kızı koredi baladı. Ana-sına babasına tuydırmaydı.
Kızmetkârlarına:
-Şayırlıkta, anau yeşillikte, bir at bar, koresiz mı? Diydi.
Kızmetkârlar:
-Koremız, diydiler. .
Cilan kızı:
-Eh, diydi, onun katında bir cigit çatır. O ci-gitti akeliniz mağa. diydi. Ama, nenem men babam kormesinler! diydi.
Kızmetkârları akeledıler baladı:
Cilan kızı cigitke:
-Koş keldin bizim curtka! Netip cüresin bo yerlerde? Kaysı celler attı seni? diydi.
Cigit:
-Babamdın başına bir aleketler keldi. O mesele men şıktım, diydi, bolıp keşkenlerdı anlatadı cilan kızma.
Kız:
-Eş korkma, menim babama barıp teslim bol. Selâm ber. Babam ne emir etse, mağa kelmiy ketme! diydi. Men kollarman seni, diydi.
Anı, bala baradı cilan kızın babasına, selâm beredi.
Cilan:
-Keldin mi? dep, soraydı.
Bala:
-Keldim, diydi.
Cilan:
-Sen mi doksandokız şiplik sabisin ulı? diydi.
Bala:
-Menmen, diydi.
Cilan:
-Yarın ket deniz boyına. Bir şölmek kavın-karbız aşı, bir it, bir koy, bir taşke, bir şölmek katik,
bir de kalakay al! eliydi. Kalakayın aşalmasın, ka-tığın aşalmasın, taşken bızılmasın, koyın ölmesin, taşkeni de kavın-karbızga toltırıp akel! diydi.
Bala kızga baradı, aytadı. Kız: “Korkma!” diydi, “men sağa bir mektıp yazayım! Ket denizge: Selâmmaliykim su sultan! Şam sultannıfi selâmı bar sağa; sağa bir mektıp colladı, dep ayt”, diydi.
Doksandokız şiplik beyin ulı saba turadı, ka-tıktı aladı, kalakaydı aladı, kavın-karbız tukımın aladı, itti iyiredi, koydı iyiredı, taşkedi de iytep ke-tedi.
Baradı denizge: “Selâmmalikim su sultan, şam sultannın selâmı bar sağa!” diydi. “Mina, bir mek-tıp ciberdı”, diydi, mektıpti beredi. Deniz: “Sen bo yerde çatıp yukla, yarın erten körıp alırsın” diydi.
Bala çatıp yuklaydı. Erten turganda, koyı da çatır, iti de çatır, taşke kavın man karbız man tol-gan, katığı tun, kalakayı tun.
Süyinedi bala. Aydaydı taşkedi şimdi. Taşke kıykılday, it kab, koy oynay. Baradı cılanga: “Koş keldin!” “Koş boldık”.
Cilan karaydı, istegen her siydi ketirgen bala. “Hm!” diydi, cilan öz özine, “bondan kur-tılalmayak ekemiz”, diydi. Biraz tüsinedi: “Beg aruv! diydi. Endi ket tavga kırk eşektin üstine kırk şamar agaş cüklep akel!” diydi.
Bala anasından babasından gizli gizli, gene kızga baradı? Kız: “Korkma, men sağa başka bir mektip taa beriyim, ket colına. Tanrıga bek sıyın. Colda da, tavda da korkma, cesaretli bol! O zaman birev ilişmez sağa” diydi.
Tavda yabani ayvanlar bardır, korkma, oların eş biri ilişmez sağa”, diydi.
Bala mektüpti tagadı moynına, ketedi. Anav mektup kökreginde taguvlı bolgan üşin, birev iliş-miydi boğa, kuş köpek te ilişmiydi. Delikanlı ke-sedi agaşlardı, cükliydi eşeklerin şamarlarına, ake-ledi çılandın üyine. Cilan koredı, gene öz özıne: “Hm!”, diydi, bo balanı gene yogetalmadım”, diydi. Biraz tüsinedi, sora: “Şimdi, kara mağa”, diydi, “karşında bir balaban pırım bar”, diydi, “ke-tirgen agaşlann epsin o pırımga cak!” diydi. Bala atadı pırımga agaşlardın epsin . Sora kızga baradı? Aytadı. Kız: “Korkma! diydi, agaşlar pitebergende, gene kel mağa!” diydi.
Delikanlı, agaşlar pitiyikke yakın, kızga baradı. Kız oga bir muska beredi: “Bo duadı on yağına tak!” diydi, “onlar seni şeşindirip otka atayaklar, sen korkma, muskanı taksan, canmazsm!” diydi.
Bala baradı çılanga: “Agaşların epsin cagıp boldım.” diydi. Cilan: “Bolgan bolsan, beg aruv! Cat anyerge, şeşin!” diydi. Baladı, anadan tuvma, eki ayağından tutadılar, peştin işine cibere berediler. Peştin işi yem yeşil bir park boladı, tögerek kenarı da şeşeklık boladı. Şeşeklerin kenarı da kızıv boladı. Tışardalar, peşin işinde sade kızıvdı körediler. Bala bir ay catadı peştin işinde, kızıv söngeşi. Kızıv sön-gen sora, karaydılar bala ölmegen. Bala şıgadı. Cilan: “Ne türlı aleketler ettik sağa, coytamadık seni; endi, bizim evlâdımız bolayaksın sen”, diydi. Bala; “Siz bilirsiniz”, diydi. Kızın nekâsın kıyalar,bir de kalakay al! eliydi. Kalakayın aşalmasın, ka-tığın aşalmasın, taşken bızılmasın, koyın ölmesin, taşkeni de kavın-karbızga toltırıp akel! diydi.
Bala kızga baradı, aytadı. Kız: “Korkma!” diydi, “men sağa bir mektıp yazayım! Ket denizge: Selâmmaliykim su sultan! Şam sultannıfi selâmı bar sağa; sağa bir mektıp colladı, dep ayt”, diydi.
Doksandokız şiplik beyin ulı saba turadı, ka-tıktı aladı, kalakaydı aladı, kavın-karbız tukımın aladı, itti iyiredi, koydı iyiredı, taşkedi de iytep ke-tedi.
Baradı denizge: “Selâmmalikim su sultan, şam sultannın selâmı bar sağa!” diydi. “Mina, bir mek-tıp ciberdı”, diydi, mektıpti beredi. Deniz: “Sen bo yerde çatıp yukla, yarın erten körıp alırsın” diydi.
Bala çatıp yuklaydı. Erten turganda, koyı da çatır, iti de çatır, taşke kavın man karbız man tol-gan, katığı tun, kalakayı tun.
Süyinedi bala. Aydaydı taşkedi şimdi. Taşke kıykılday, it kab, koy oynay. Baradı cılanga: “Koş keldin!” “Koş boldık”.
Cilan karaydı, istegen her siydi ketirgen bala. “Hm!” diydi, cilan öz özine, “bondan kur-tılalmayak ekemiz”, diydi. Biraz tüsinedi: “Beg aruv! diydi. Endi ket tavga kırk eşektin üstine kırk şamar agaş cüklep akel!” diydi.
Bala anasından babasından gizli gizli, gene kızga baradı? Kız: “Korkma, men sağa başka bir mektip taa beriyim, ket colına. Tanrıga bek sıyın. Colda da, tavda da korkma, cesaretli bol! O zaman birev ilişmez sağa” diydi.
Tavda yabani ayvanlar bardır, korkma, oların eş biri ilişmez sağa”, diydi.
Bala mektüpti tagadı moynına, ketedi. Anav mektup kökreginde taguvlı bolgan üşin, birev iliş-miydi boğa, kuş köpek te ilişmiydi. Delikanlı ke-sedi agaşlardı, cükliydi eşeklerin şamarlarına, ake-ledi çılandın üyine. Cilan koredı, gene öz özıne: “Hm!”, diydi, bo balanı gene yogetalmadım”, diydi. Biraz tüsinedi, sora: “Şimdi, kara mağa”, diydi, “karşında bir balaban pırım bar”, diydi, “ke-tirgen agaşlann epsin o pırımga cak!” diydi. Bala atadı pırımga agaşlardın epsin . Sora kızga baradı? Aytadı. Kız: “Korkma! diydi, agaşlar pitebergende, gene kel mağa!” diydi.
Delikanlı, agaşlar pitiyikke yakın, kızga baradı. Kız oga bir muska beredi: “Bo duadı on yağına tak!” diydi, “onlar seni şeşindirip otka atayaklar, sen korkma, muskanı taksan, canmazsm!” diydi.
Bala baradı çılanga: “Agaşların epsin cagıp boldım.” diydi. Cilan: “Bolgan bolsan, beg aruv! Cat anyerge, şeşin!” diydi. Baladı, anadan tuvma, eki ayağından tutadılar, peştin işine cibere berediler. Peştin işi yem yeşil bir park boladı, tögerek kenarı da şeşeklık boladı. Şeşeklerin kenarı da kızıv boladı. Tışardalar, peşin işinde sade kızıvdı körediler. Bala bir ay catadı peştin işinde, kızıv söngeşi. Kızıv sön-gen sora, karaydılar bala ölmegen. Bala şıgadı. Cilan: “Ne türlı aleketler ettik sağa, coytamadık seni; endi, bizim evlâdımız bolayaksın sen”, diydi. Bala; “Siz bilirsiniz”, diydi. Kızın nekâsın kıyalar,balağa bereler, toyın yasaydılar. Eki sene yasaydı kız man bo cigit. Bir vakit sora, anası-babası tüşedi akılma, dertlenedi. Kız: “Ne boldı sağa, seni dertli koremen?” diydi. “Men seni türli” belalardan kur-tardım, o gadar işlerine yardım ettim, özim men dünya körmege, kunamaga, cürmege, oynamağa: sen, kaytaram, mağa ters ketesin. Kuvanayagına, aruvbolayagma” diydı. Akayı;
“Ey”, diydi, “Senin abiyin katında, baban katında, nenen katında!… Menim de bir nenem men babam bar edi, öldiler mi, kaldılar mı? Eş bilmiymen, oninüşmdertlimen”, diydi. Kız: “Babam man nenem tuymasm, kaynagan da tuymasın, ket tavga, eki şuval agaş kabıgı ketir” diydi. Doksandokız şiplik sa-bisi balası ketedi taga, eki şuval agaş kabıgı akeledi. Kız bo kabıklardan bir kayık sogadı.
Ani, kayıktı sokkan son, bir keşe tanga yakın, anası-babası turmazdan evvel, kayıkka minip ka-şadı bonlar. Baladın üyine keliyikler, şimdi. Bonlar ketedi, ep ketedi kayık man.
Saba boladı, kün tuvadı, kaynanası turadı, ka-raydı: ne kızı bar, ne de kıyevi bar. Baradı babasına (kocasına): “Amma da yaptın işti”, diydı, keltirdin bolmayagın, türli türli marepetler ettin, coytalmadm şom, tübinde kızındı berding. Şimdi, kızındı da alıp ketiyatır” diydi. Cilan: “Ey, anasın!” diydi, ket, diydi ulına, köresi mi ana kayıktı? Onlar o kayıkta; ket alıp kel! diydi. Kardaşı (Kaynagası) tüşedi suvga. Ani cür, mini cür, yetışiyikte, kız: “Vay, abiyim keliyatır, men minyerge bir ektar tan bolayım, sen de bir şal-gıcı bol! Abiyim kelgende, senden sorar: Bir genç körmedin mi bo yerden keskenin, kayık man? dep”, diydi. Sen: “Kördim kadam, men mina tandı aydap şaşayatkanda keşken edi, dep aytarsıft”, diydi. Abiy-si keledi. Bala salgı şaladı. “Bir kayık man eki gen körmedin mi?” dep, soraydı. Bala: “Kördim!” diydi. “Men, mina tandı aydap şaşayatırganda, keştiler”, diydi. Abiysi geri kaytadı. Baradı, anasına aytadı. Anası: “Aman alla! Som tanımaganın!” diydi, “tan bolgan kardasın, anav şalgıcı da kıyevın diydı. Ba-basına: “Sen yaptın bo işni, ket akel!” diydi. Babası ketedi endi suvga. Kete kete, kete kete, kız köredi ba-basm: “Babam keliyatır, men cıgılmaga turgan bir cami bolayım sen de kart bir Oca bol, babam sorar senden, sen o eki genç men mina caminin temelin salytırganda keşken edi dersin”, diydi. Kele kele, kele keledi babası kıyeune: oca: “Kördim, eki genç bir kayık man men mina camidin temelin salganda keşken ediler” diydi.
Kaytadı babası. Barıp aytadı üyge. Anası ya-ramaz eken: “Vay vay!” diydi, “om tanımaganın ne? Anav cami bolgan kızın, oca bolgan da kiyevin, endi men ketiyim şoga” diydi. Ketedi. Kız anasın ke-liyigin tuyadı, akayma: “Seni asretine kavştırayım, men suvga batayım, seni şıgarıp atayım, sen ket anana babana. Kısmet bolsa, belki korişirmız, menim anam kelecek şimdi meni kargaycak” diydi. Ani, anası keledi kızma, “palan senegeşi dünya yüzin korme, falan etme, tüven etme” dep, kargap ketedi. Kız sugabatadı, akayın şıgarıp atadı.
Akay ketedi, anasına babasına yetişedi. Erkek erkek, anasına babasına bargan son, minavında batkanın körgen sofi, unutadı bonı, üylenedi baş-kan bir kız man.
Bir kaş sene kaşken sofi, anasın kargavı keş-ken sora, kız şıgadı suvdan. Baladın köyine keledi. Baradı bir kartiyge: “Ulsızga ul, kızsızga kız bo-laman” diydi. Kartiy “Ulım da yok, kızım da yok”, diydi. Kartiydm kızı boladı. Bir kaş kun şalışadı anyakta mmyakta, sora; “Kartiy!”, diydi, “sen komşılardan tilep bir savıt kızılşa kebegi ke-tirsene!” diydi. Kartiy ketedi, bir savıt kızılşa ke-peği akeledi tilep. Kız kızılca kepeğinden, ılep, un etip, kanatlandırıp, kuş yasaydı: eki kögerşin. On-larga da can beredi. Kız kögerşinlerge: “Men sizdi yarattım, sizge can berdim, tilberdim, sizni, şimdi, men doksandokız şiplik bayının ulın üyine ci-beriyikmen, siz onin üyinde turayaksınız, o, üyin-de ekende, aranızda komşayıksınız: “Kasabaga kettin mi bugin?” dep, sorayık biriniz, anav biri: “Kettim” diyik, “ne aldın?” dep, sorayık. “Şonı aldım, bonı aldım”, diyik. “Kani, meni sımarlagan şiyimni ketirdin mi?” diyik biriniz. Anav biri: “Ke-tirmedim, unuttım (muttım)”, diyik. “Nesin unıt-tın?” “Şam şultannı kalay unıtkan anav dok-sandokız şiplik sabisin balası, men kaytip unıtmıyım, mağa ayıp mi?” dep aytarsız, diydi.
Kartiy kögerşinlardi baydın üyine bir şinik unga beredi. “Aman, bo kögerşinler bitlemiy eken”, diydi, “bo kögerşinlerdi balanın catkan üyine salayıksın”, diydi. Kögerşinlerdi merak etip aladılar, baladın odasına saladılar. Kögerşinler kirip şıgıp cürediler.
Bala bir gun, üyle kızgınında keledi, kiredi üyge, catadı. Yukıga daladı. Kögerşinlerin birevi kalgan, birevi ketken. Aylanıp kelgende kagınıp ku-şaklaşadılar. Üyde kalgan kogerşın kelgen ko-gerşınge: “Kayda bardın?” diydi. Anav birisiy “Ka-sabaga!” diydi. “Ne aldın?” diydi. Kasabadan kelgen kögerşin: “Bombom aldım, şeker aldım”-diydi. Anav biri: “Kanı mağa”, diydi. Kelgen kö-gerşin: “Almadım, urutkaman”, diydi. Anav biri: “Nesin unıttın, dost dosttı unıtar mi?” diydi. Ar-kadaşı:”E, kaytip unıtmayak”, diydi, “doksandokız şiplik sabisin balası katip unıttı Şam şultannı”, diydi, “onday etip, men de unutkaman”, diydi. Bala esitedi. Anasına: “Abay, kaydan aldın sen bo kö-gerşinlerdi?” diydi. Abası: “Ani, köy kenarında bir kartiy bar da, o akelip sattı”, diydi. Bala kartiydi şa-kıradı, kögerşinlerdi kaydan tapkanın soraydı. Kar-tiy: “Ani, menim bir asirau kızım bar ya, o tutkan o kögerşinlerni kaydan tutkan balsa da”, didyi.
Balanın özı baradı, kızman körişediler. Bala ba-rışmak istiy, üydeki apakayın üstine bonı da nekâlap almak istiy. Kız; “Men seni o kadar sene bekledim, seni kurtarmak üşin özımnı denizge de batırdım, türü belâdan kurtardım, anamnı babamnı terkettım, kargışların aşadım, sen meni bir kaş künde unıtkasm, beni -Adem evlâdı. Nankörlık, iy-gilikni unıtmak sizge yaraşır, bizge yaraşmaz!” diydi; “Pirr!” etip uşıp ketedi, yok boladı.
4 Nisan, 2025
0 Comments
1 category
Category: 2008