nogay türkçesinde hal eklerinin zarf yapma işlevi üzerine
Dr. Ayten Atay
İsim çekim eklerinden olan hâl eklerinin, Türkçenin eski ve yeni bütün lehçelerinde belirgin görevlerinin zayıflayarak eklendiği kelime ile kaynaşıp kahp-laşarak Özel bir anlam meydana getirdiği bir gerçektir.
İşte bu hâl eki kalıplaşmaları Nogay Türkçesinde de sıklıkla görülür. Bu yazıda, Nogay Türkçesinde sadece zarf olarak kullanılan kelimelerde gerek kalıplaşma yoluyla, gerek kalıplaşmadan zarfların bünyesinde bulunan hâl eklerini gözden geçireceğiz.
Zarflar, bilindiği üzere fiilleri, sıfatlan ve başka zarfları; yer, zaman, hâl ve miktar bakımından tamamlayan kelimelerdir. Zarflar, aslında çekimsiz unsurlardır, fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi bünyelerinde kalıplaşmış olarak hal eklerini de bulundurabilirler.
a. Yönelme (Datif) Hâli:
İsmin, kendisine yaklaşma ifade eden fiillere bağlanmak için girdiği hâldir. Bu hâli karşılayan ekler, bazı kelimelerde zamanla bu fonksiyonlarım kaybederek bir nevi zarf yapma eki hâline dönüşürler. Bunun örnekleri Orhun Yazıtları* ndan itibaren karşımıza çıkar: Kökt. Anığa korğan kış-lap yazınga Oguzgaru sü taşıkdımız (Kültigin, Kuzay, 8) “Amga Kalesinde kışlayıp baharın Oğuz’a doğru asker çıkardık.”
Günümüz Türk lehçelerinden Yeni Uygurcada, etilikke “ertesi gün” ögüntük-ke ‘öbür gün”, zorga ‘güçlükle, zar zor” (YUTG, s. 70), Türkiye Türkçesinde;yaza, akşama, haftaya vb. (TG, s. 383), Yakut Türkçesinde; erdetine “önceden, erkence” (STG, s.74), Anadolu ağızlarında; Küt. akşamına, açık açığa (KYA, s. 96-98) gibi
Örnekleri bulunan bu hâdisenin Nogay Türkçesindeki görünüşü şu şekildedir: tanga (AŞ, 136) “tan vakti”, tünegün* (ES. 16) “dün” Tezbolıp eki sa-atke iiyden ketipyok bol (ES, 7) “Çabuk iki saate kadar evden çıkıp yok ol.” Örneklerinde zaman zarfı yapan bu ek Sarıktın yanı barım söylemeğe (ES.24) “Çarığın söylemek için cam var mı?”, Saylaganıfiız sizge bolsm (AŞ.231) “Seçtiğiniz sizin için olsun”. Sizde de yakpaga yokım (ES.9) “Sizde de yakmak için (bir şey) yok mu?” Örneklerinde sebep bildirmektedir.
Birgc ve birgesine (MM.69) “beraber, beraberce” örneklerinde ise ekin hâl zarfı yapma fonksiyonu görülmektedir.
b. Bulunma (Lokatif) Hâli :
İsmin, kendisinde bulunma ifade eden fiillerle münasebetle olduğunu gösteren hâlidir.
Bu hâl eki de eski ve yeni birçok Türk lehçesinde zarf yapmaktadır: Kıpçak T düşle (KÎ. 135) “öğle”, Yeni Uyg. nekemde “ne zaman”, ne vakta “ne zaman” (YUTG. s. 71), Gagavuz T. kaynâdr işldr güzdü, tezdö büüyecöm, gecedei (GTG. s. 136), Saha T. sarsıarda “sabahleyin” (STG s. 74), Türkiye T. günün birinde, ikide birde; Anadolu Ağz. künde “hergün” (DS. VIII, 3037).
Nogay Türkçesinde, bünyesinde bulunma hâl eki taşıyan zarflardan zaman zarflan genellik taşır: Keşle (ES. 10) “akşamleyin”, kışta neyagayakpız (ES.31). “Kışın ne yakacağız”, Birde ol kiyedi birde men (ES.4) “Bazen o giyer bazen ben”, Tentekke künde bayram (ES. 108) “Deliye her gün bayram”, üylede akıtı-akında (AS. 26) “Zaman, zaman” ekidin birinde (AS. 90) “ikide birde”, (ES.94) “öğleyin” yazlıkta (AŞ.90) “ilkbaharın”, ertenlikte (ES. 16) “sabahleyin”.
c. Uzaklaşma (Ablatil) Hâli :
İsmin, kendisinden çıkma ifade eden fiillerle münasebetini gösteren hâlidir.
Bu hâl eki de eski ve yeni birçok Türk lehçesinde zarf yapma işleviyle kullanıla gelmiştir. Yakıt T. anıttan “sonra” (STG, s.74), Gagavuz T. hanidün, ilkin-
dân, çoktan, heptan, birden, ansızdan (GTG, s. 135. 136); Anad. Ağz. Küt. yeniden aşamından (KYA, s. 97,98): Türkiye T, baştan, şakadan, dıştan (TG, s. 383).
Nogay Türkçesindeki örnekleri ise şunlardır: Az-ozdan (AŞ. 26) “biraz biraz”, kişi kıyını arkadan şıgar (MS. 85), suv özi özinnen yolda yılınıp (ES.49) “su kendi kendine yolda ısınıp”, yanıdan (KB.45) “yeniden”, artlı-artınnan (SY. 39) “ardı ardına”, birden esik aşılıp (ES. 5) “birden kapı açılıp”, tezden (ES.66) “çabucak” gibi örneklerde ekin hâl zarfı yaptığı; olar erteden yaşaytagan ediler (AŞ. 165) “Onlar eskiden yaşıyor idiler”, Bir yıldan Ayşat balasın bavuruna basıp törkinine kıdırıp keledi (ES. 119) “Ayşat bir yıl sonra çocuğunu bağrına basıp akrabalarına gezmeye gelir.”. On eki künnen Tanaîar kanikulga keledi (ES.54) “Tanatar, on iki gün sonra tatile geliyor” örneklerinde ise ekin zaman zarfı yaptığı görülüyor.
d. Vasıta (İnstrumental) Hâli :
Fiilin ne ile, ne zaman yapıldığını göstermek için ismin aldığı hâldir.
Nogay Türkçesinde bu hâli karşılayan ekler, +n, +la/+le, +lapl +lep, +lay/ +ley, +layın/ +leyin ekleridir.
Vasıta eklerinin mevsim ve zaman gösteren isimlerle birleşerek meydana getirdiği zaman zarflan, Türkçenin hemen her döneminde ve alanında rastlanılan kelimelerdendir. Kıpçak T. tangla (Kİ, 135), Gagavuz T. sabaalân, avşamneyin (GTG, s. 135), Yakut T. kıhın “kışın”, sayın “yazın” (STG, s. 74): Türkiye T. kışın, yazın, bahann, güzün, sabahleyin; Soyon. kıjın “kışın”, cazın “yazın”, çayın “baharın” küzün “güzün” (Zeynep Korkmaz, Türkçede Eklerin Kullanılış Şekilleri ve Ek Kalıplaşması Olayları, Ank, 1994 s. 26) Eski Anad. T. dünle, gündü-zin, ilkin (ETT, s.95)
Nogay Türkçesinde bu ekler zaman ve hâl zarfı yapar. Zaman zarfı örnekleri şunlardır: Aldın (MM,36) “önce” üyle (ES,19), tanla (KB.41), kişkeyley birge Öskemiz (ES.36) “Küçükken beraber büyüdük”, Birazlay ol yılıngannan son (ES.120) “Birazdan o ısındıktan sonra”, Sol sâatley Alıpkaştın sıpan türlenip (ES, 125) “Tam o an Alıpkaş’ın yüzü değişip”, Yaslay kavgada ölip kaldı
(KB.85) “Gençken savaşta Öldü”, Balsekerdi körgeneyin onda köıi kalıptı (KB. 46) “Bal Şekeri görünce ona gözü kalmış”
Nogay Türkçesinde, bu eklerle kullanılan hâl zarfı örnekleri ise şu şekildedir; Akınn üyden şıgtp ketti (ES. 21) “Yavaşça evden çıkıp gitti” (akırı + n : yavaşça), Yasırtın kaşkan sıyır körinip buzavlar” (MS.50) “Gizlice kaçan sığır görünerek buzağılar” (yasırt +ı + n : gizlice), yanıla (ES,89 “Yeni olarak”. Aşanız yılılay (AŞ, 147) “Sıcak sıcak yiyiniz”. Arpa yeğen atlayın arıp yolda kalıpsın (MS.69) “Arpa yemiş at gibi yorulup yolda kaldın”, Pişesi bir zat ta soramagan-layın om orındıgına yatkardı (KB. 78) “Karısı hiçbir şey sormayarak onu yatağına yatırdı”.
Son örnekte görüldüğü üzere +layın/+leyin instrumental eki -ganJ-gen sıfat-fiil ekiyle birleşerek birleşik bir zarf-tiil eki meydana getirmektedir.
e. Eşitlik (Ekvaıif) Hâli:
İsmin, benzerlik, eşitlik gibilik. kadarlık bildiren halidir. Eşitlik eki +ca/+ce’nin eski bîr son çekim edatı olduğuna dair görüşler mevettur.4 Eşitlik ekinin isimlere gelerek teşkil ettiği zarflara Türkçenin hemen her döneminde ve alanında rastlanır: Eski T. Anı köriip anca diling (Kültigin,
Güney, 13) Eski Anadolu. T. yalanuzça (DK, 24-9), erce (DK, 252-2), Yeni Uyg. yeziçe “yazın”, kişice “kışın” (YUTG, s.68). Gagavuz T. yavaşça, ölece yatardı (GTS, s. 124), Türkiye T. sessizce, kolayca, güzelce…
Nogay Türkçesinde de “gibi” edatının fonksiyonunu karşılayarak hâl zarfı yapar: Ar zamandagınşa (AŞ. 141) “her zamanki gibi” bayagınşa (MM. 64). “Önceki gibi”, degenişe (AŞ. 227) “dediği gibi”.
f. Yön Gösterme (Direktif) Hâli:
İsmin, fiilin gösterdiği işin kendi yönüne doğru yapıldığını belirttiği hâlidir. Bu hâli karşılayan ekler (+garu / +gerü, +ra/+re) Türkçenin çok eski devirlerinden beri kalıplaşarak âdeta çekim eki olmaktan çıkıp zarf yapma eki fonksiyonunu kazanmışlardır. Eski Anadolu T. anara “öte, öteye” (DK- 9-9), yukaru (DK, 99-11) Kıpçak T. faskan (TZ, 73 b). Gagavuz T. ömür geeri donmaz, da gittim Heri, yukarı çıkmaa (GTG, s 135) Anadolu Ağz. yokara, içere, dışeri songura (K YA, s.84)
Nogay Türkçesi1nde de direktif ekleri artık kalıplaşmış ve zaman zarfı ve yer yön zarfı olarak kullanılan kelimelerde kaynaşmış durumdadır: Yogar (KB 54), ilgcri (KB.20), yogan (ES. 126), keri kaytıp (MM51), Endi kötere taslarmız işkidi (SY. 60), “Şimdi içkiyi öteye atanz”, (artık kaldırıp bırakırız içkiyi??)ari-beri (AŞ. 108) “öteye beriye”