KAVETOYUN SOSYOLOJİK FAYDALARI
Celal ÇAĞDAŞ
Bizim köylerdeki çeşitli gelenek ve adetler vardır. Bunlardan çoğunu duyduğumuzda veya uygulamasını gördüğümüzde hemen düşünmeden saçma der, gereksiz görürüz. Bazen sebebini sorar, aldığımız cevapları kabul etmeyiz. Bu şekilde davrana davrana pek çok adetimiz unutulup gitmiş. Kavetoy adeti de bu gün unutulup gitmiştir. Bilmiyorum belki de zaman onu gerektirmiştir. Ben burada yetişebildiğim kadar, bildiğim kadar bu adetten bahsedeceğim (Benden daha büyükler elbetteki daha iyi bilirler, paylaşırlarsa memnun olurum.).
Kavetoy düğünün sonunda, gelin geldiği günün akşamı yapılan bir törendir. Daha iyi anlatabilmek için “casşıgarba” merasiminden başlamak istiyorum. Bizim köylerde onbeş-yirmi sene öncesine kadar damat düğün evinde pek ortalıkta görünmez, eğlencelere direk katılmazdı. Düğünün genellikle ikinci günü damadın arkadaşları davet edilir, yemek verilir, yemekten sonra damat hazırlanır, kuyövbası (sağdıç) nın nezaretinde evde bulunan büyüklerin, özellikle anne babanın elini öper ve evden çıkar. Bu evden çıkışın verdiği mesaj -benim yorumum, büyükler daha iyi bilir- artık sen bu evin daimi bir ferdi değilsin, kendin artık bir hane sahibi oldun, demektir. Avluda gençlerin arasına karışır, halaya durur. Halay çekerken yengelerden biri, hazırladığı tepsiyle gelir. Damadın boynuna Poşu bağlar, damadın üzerinden şeker, fıstık, para gibi nesneleri saçar (çocuklar kapışır). Halay çeke çeke, davul zurna eşliğinde daha önceden hazırlanan eve gelinir. Bu evin avlusunda yapılan eğlenceden sonra eve girilir. Sağdıç damadın boynundaki poşuyu alarak evin köşesine (törüne) asar. Artık Cas Kösterme merasimine kadar o evde kalırdı. Cas şıgartılgan ev genellikle damadın yakın akrabalarından birinin evi olurdu. Damat kendi misafirlerini (okuntu gönderdiği başka köylerin caslarını) burada ağırlardı. Bunun faydaları; hem düğün evindeki kalabalık bölünmüş olur, hem de gençlerin yapabileceği bazı olumsuz davranışlar ortalıkta aleni yapılmamış olurdu. Mesela içki içiliyorsa gizlice bu evde içilirdi. Kağıt oynanacaksa burada oynanırdı.
Gelin indiği gün köyün gençleri ev ev dolaşılarak her hanenin en büyük erkek çocuğu davet edilirdi. Akşam yemeği bu evde yenir, çaylar içilir ve cötgürme zamanı (para atma) gelirdi. Ortaya bir tepsi konur, üzerine damadın duvardaki poşusu serilir, herkes ortadaki görevli kıdımli gençlere para verir, veren kişinin ismi söylenerek paralar poşunun üzerine atılırdı. Bu işlemin sonucunda damada verilmek üzere hatırı sayılır bir para birikirdi. Bunun sosyolojik faydası; yeni evlenen, eş sahibi olan, aile reisi sayılan damat, eşinin ve kendisinin ihtiyaçları için babasından veya başkasından harçlık istemek zorunda kalmazdı.
Misafir gençler çay faslını fazla uzatmadan evden ayrılırlar, sağdıç ve damat yalnız kalır, ortalık çekildikten sonra gelinin yanına giderlerdi. Gerdek faslından sonra tekrar damat kavetoy evine dönerdi. Sabahleyin öğlene doğru damadın yakın arkadaşlarıyla birlikte baba evine gelir ve cas kösterme merasimi başlardı. Yemek faslından sonra damat annesinin, babasının ve diğer büyüklerin ellerini öper ve normal hayatına başlardı. Neticede bütün işler belli bir edeple yapılır ve yeni çiftler evlilik hayatına alıştırılırdı.