0 Comments

TATAR” Kavramının Politik Etnik İçeriği
Şener ÜZÜMEZSOY Prof. Dr.
Tatar kavramı 13. yy sonrası Avrasya ve Ortadoğu tarih yazımında baş köşeye oturan politik ve etnik kavramdır. Ortadoğu, İran, Arap ve Rum (Anadolu) uygarlıkları üzerine 10. yy.’ da Türkmen Aşısı daha sonra 13. yy.1 da ise İlhanlılar ve Timur ile Tatar aşısı yapılmış ve bu bölgeler Türkleşmiştir. Kuzey’ de Deşti Kıpçak bozkırı olarak Araplarca isimlendirilen bölge 13. yy.’ da İkinci büyük tarihsel Tatar akını ile Tatarlaştırılmıştır.

Cengiz Han’ın Batı seferi Türkistan ve İran’da Farslaşmış Harzemşahlar Devleti’ni yıkarak bu bölgeye yerleşen İlhanlı Tatarlarıyla bugünkü İran’daki Türkleşmeyi sağlamıştır. Sabutay ve Cebe komutasındaki Tatar Ordası İran’dan Kuzeye Kafkasya’ya geçerek bu bölgede bulunan Alan Kıpçak Ordusu’nu dağıtmıştır. 1223’te Ukrayna’da Kalka Nehri çevresinde Galiçya Knezi, Kiev Knezi ve diğer Rus Knez-lerinin oluşturduğu birlikle birleşen Kıpçak Hanı Yuri Konkavçeviç’in oluşturduğu 80.000 kişilik ordu Tatarlar tarafından dağıtılarak Dinyeper Nehri’nin batısı’na sürülmüştür. (Yakubovskiy, Rızaeddin Fahreddin, Akdes Nimet Kurat)

Cebe ve Sabutay Ordası, Kuzeyde Kama Müslüman Bulgarları saldırısına uğramışlardır. Tatar orda-sının Karakurum’a dönüşü sürecinde oluşan bu saldın ikinci büyük Tatar akınının Bulgarlar üzerine saldırıyla başlamasına neden olmuştur.

Cengiz Han’dan sonra büyük han olan Ogeday zamanında büyük Batı seferi 1236 yılında başlar Cengiz Han’ın oğulları ve torunlarının katıldığı bu seferi Çoçi1 nin oğlu Batu Han başkanlığında Söbutay tarafından yönlendirilen ana Tatar ordusu oluşturur. 150 bin askerli Batu Han’ın Ordası yanında Çoçi’ nin diğer oğulları Berke, Horda, Şeyban, Ogeday’ın oğlu Göyük ve Kada, torunu Kayda, Tulu’ nün oğlu Monke ve Çağatay’ın oğlu Bayda ve torunu Buri’ nin de katıldığı büyük Tatar Ordası 450.000 kişilik bir büyüklüğe ulaşır.

Bu Orda tüm Rusya’yı ve Macaristan’ı zaptederek bütün Avrupa uluslarını yenmiş, Avrupa ve Rusya’yı titreten Tatar kavramının yerleşmesine Büyük Tatar Seferi neden olmuştur. Subüdey’ in yönettiği kol direk Kama Müslüman Bulgar Devleti’ne yönelir. Bulgar Beyliği ve şehirleri tarihten silinir. Bulgar şehirlerinin yanmış kalıntıları bugün modern arkeoloji ile büyük akını ortaya koymaktadır. (Azade Ayşe Rod-lich.ReneGrusset)

Kalka savaşından sonra Macaristan’a kaçan Kıpçak Hanı ve beraberindeki 40.000 çadırlık ulusu Hı-ristiyanlaşarak Macarlaşmıştır. Diğer Kıpçak urug-ları ise Bulgar Beyliği’ne sığınmıştır. Söbüdey1 in bu akını sonucu Bulgar, Kıpçak ve Alan urugları dağıtılmış ve bundan sonra Altın Orda’ da varlığını sürdürebilen Kıpçaklar Boguller [hizmetliler] olarak ulusal kimlikleri silinerek Tatarlaşmıştır. Bulgarlar ise kürk ticaretini devam ettiren tüccarlar olarak Altın Orda ve Kazan Hanlıklarında varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ne Kıpçakların ne de Bulgarların Tatar ordaları üzerinde bir etkisi olmamıştır. (Mustafa Safran, Yakubovskiy, Azade Ayşe Rodlich)

Tatar Ordaları gövde, sağ kol ve sol kol üzerinde yerleşmişler. 10, 100, 1000, 10.000′ lik tümenle’r teşkil edilerek askerle kodlanır. Bu sistem urug sisteminin üzerinde bir sistemdir. Orda, yasa, devlet üçüzü ile Tatar devlet yapısı oluşur, Batu Ordası Ulu Orda olarak (Kızıl Orda veya Altın Orda) İdil boyunda yurt tutmuştur. Sağ kol olarak Tatar Ordasf nda yer alan Şeyban Ordası Tobol Nehri kuzeyinde Sibirya çevresinde yerleşir. Çoçi Han’ın diğer bir oğlu olan Horda Ordası da sol kol olarak Harezm çevresinde yerleşmiştir.

Batu Han seferine katılan uruglarda bu orda düzenine göre Rusya ve Orta Asya’da yerleşirken, bu ordaları oluşturan uruglara Çoçi ulusu adı verilir.

Çoçi ulusunda ordalar arası yer değiştirmeler ve göçler Altın Ordu tarihi boyunca süregelmiştir. Batu ve Berke1 den sonra tahta geçen Monka Temur ve Tuia Buka orda üzerindeki egemenliği zayıflayınca urug beylerinden olan Nogay-Mangıt beyi Nogay Mirza Ulu Orda’ nın başına geçmiştir. Daha sonra tekrar taht iline egemen olan Çoçi soyundan Cani-bek ve Özbek Hanlar Ulu Orda Hanı ve Orda Komutanı olarak iktidara geçmiştir.

Mamay Mirza Mangıt Beyi olarak hanların etkisinin zayıflamasıyla Orda üzerinde egemenleşmiştir. Ulu Orda hanlarının zayıflamasıyla Ak Orda f Horda) soyundan gelen Toktamış Han taht ilini ele geçirerek Ulu Orda’ ya han olmuştur. Toktamış sonrası Ak Orda bölgesinden Mangıt ve Kongrat urugları Ediğe Mirza yönetiminde taht İline gelerek Toktamış Han sonrası Ulu Orda yönetimini ele almışlardır.(Rızaed-din Fahreddin, Rene Russelt, Yakubovskiy)

Burada görüldüğü gibi Turan’dan Batı’ ya doğru Tatar akınları Altın Orda tarihi boyunca yinelenerek Altın Orda’ da zayıflayan Tatarlık olgusu kuvvetlenmiştir. Bu olgu Kazan ve Kırım Hanlıklarfnda da devam etmiş. Kazan’da Rus yanlısı güçlere karşı Nogay – Mangıt urugları Kazan Hanlığı’nın bel kemiğini oluşturmuştur.

Kırım Hanlığı’nda da zayıflayan iktidar taze Mangıt ve Mansur uruglarının Kırım’a göçmesiyie kuvvetlenmiştir. (Sroeckovskiy) Bu olgu bize sürekli Doğu’ dan Batı1 ya doğru taze Tatar akınlarının sürdüğünü göstermiştir.

Bu parçalanmanın ilk adımı Tatar kavramı ve Tatar ulusunun parçalanması ile başlamıştır. Kazan Hanlığının III. İvan’ in etkisine girmesiyle ismi Ulu Orda Hanlığı’ndan Bulgar Beyliği’ne çevrilmiştir. (Akdes Kurat)

Bulgar Devleti’nden kalma Bulgar tüccarları daima Rus yanlısı siyaset gütmüş, Ulu Orda ve Mangıt uruglarına karşı Rus yanlısı siyaset gütmüşlerdir. Keza Özbekistan’da Sartlar Ruslar tarafından kullanılarak Özbek kimliğini çarpıtılması yoluna gidilmiştir.

Gerek İlminskiy ve Gumilov gibi Sovyet tarihçileri etnocenesis bilimi olarak Tatarlık kimliğini çürütme ve Tatarlar öncesi Türklüğü öne çıkartarak Rus tarihçiliğinin ve Rus ideolojisinin hizmetine girmişlerdir.

Etnolojik ve antropolojik olarak bugünkü Çoçi ulusu ele alındığında Kırım Hanlığı Cengiz yasasına göre Akkemik Hanlar dört büyük uruğa dayanarak han seçilirler. Kırım’da Gireyler, Sırın, Barın, Argın ve Kıpçak uruglarına dayanır. Bu dört uruğa Karaçi ismi verilir. Kırım’da üstün Karaçiler Sırın ve Barınlardır. Daha sonra gelen Mangıtlar Mansur ismini alarak Şırınların rakibi Karaçileri oluşturur. Bunlardan başka Barın, Argın, Sicuvıt, Kongrat, Kıyat urugları da yer alır. Kıpçaklar ise urug olmayıp Hansarayının hizmetlileridir, urug ve ulus birlikleri yoktur. Ulu Ordada ise Mangıt ve Kıyatlar Karaçileri oluşturur.

Kazakistan’ın Tatar etnik yapısı Çoçi’nin oğlu Şey-ban Ordalanndan gelir. Ana gövde, sağ kol ve sol kol örgütlenmesine göre Kiçi cüz, Ulu cüz ve orta cüz olarak ayrılır. Kiçi cüz üç urugtur Elimolu, Bayolu, Cetiruk. Orta cüz beş urugtan oluşur: Girey, Nay-man, Argın, Kıpçak, Kengrat. Ulu cüz onbir urugtan oluşur: Duvlat, Abdan, Suvan, Çapraştı, Eski, Ocaktı, San, Uysun, Celayır, Kanglı, Cankılı, Sirgeli.

Özbekler ise Şeyban Ordası’nın Harezm’e göçü ve Türkistan’a yerleşmesiyle oluşur. Kazak uruglarının Muhammed Şeybani Han’a kızarak kabileler federasyonundan ayrılmadan önce Özbek Ordası 92 urugtan oluşur. Günümüzde ise Özbek Ordası 18 urugtan oluşur: Kongrat, Nayman, Kinegez, Mangıt, Tuyalı, Moyten, Saray, Barın, Ki tay, Kıpçak, Min, Üç Urug, Burgut, Arlat, Kankılı, Kırlı, Botas, Karakalpak. (Zeki Velidi Togan)

Görüldüğü gibi Çoçi ulusunu oluşturan uruglar askeri düzenleme nedeniyle ana gövde Ulu Orda, sol kol Ak Orda ve sağ kol Sibir Ordaya dağılmış ve Çoçi Han’ın üç oğlu tarafından yönetilen bir yapı söz konusudur. Bu yapının 13. yy.’ dan bu yana çok değişmediği yukarıdaki urugların hem Özbekistan, hem Kazakistan hem Tataristan’ da yer almasıyla ortadadır. Bu devletler ayrı uluslar olmayıp aynı Tatar ulusunun uruglarıdır ve bazı uruglar (Mangıtlar gibi) hem Kazakistan, Tataristan hem de Özbekistan’da yer almaktadırlar. Bunun nedeni UluOrdanın dayandığı Karaçi uruğu olmasıdır.

O halde Tatar ulusu kavramı parçalayıcı değil, Rus tarihçilerinin nefret ettiği bir ulus olup, nedeni Rusya’yı 250 yıl yönetmeleridir. Kazan’da Bulgarları, Kırım’da Tatları, Özbekistan’daki Sartları öne çıkartarak Avrasya Türk Birliği’ni parçalamanın yolunun Tatar Ulusal Birliği’ni inkar etmekten geçtiğini anlamışlardır. Ruslar bunu öne götürerek bugünkü Avrasya Uluslarını suni olarak imal etmişlerdir. (Oliver Roy)

Sonuç: Kırım Tatarlan’nın görevi Ulu Ordanın misyonunu yüklenerek Tatar Ulusunun bütünlüğünü ortaya çıkarmaları, Tatar birliği Avrasya Türk Birliği için ilk adımdır. Tatar kavramı, politik içeriği ile ele alındı-ğıda günümüz jeostratesinde Rus yayılma stratejisi olan Avrasyacılığa karşı, Rus sömürgeciliğine karşı, Tatar Avrasya’sının bağımsızlığının jeostratejisi olarak karşımıza çıkar. Tatar kavramını jeopolitik ve tarihsel olarak ele aldığımızda, bu kavramın Kırım ve Kazan Tatarları ile sınırlı olmadığı tüm Çoçi ulusu bağlamında Altın orda kök, orda ve akorda coğrafyasının bütünlüğünü savunan bir kavramdır. Alexsan-der Duginin günümüzde popüler olan anti emperyalist, anti amerikan Avrasyacılık tezi, Rus devletinin yayılmacılığınının stratejisini esas almıştır. Bu anlamda tarihsel olarak Velika Rosia tezinin İvan’dan bu yana takipçisi olan ve 3. Roma Moskova Orta-doks kilisesinin ekümenik hegomanyasını esas alan tarihsel Rus devlet jeo strateji sini n günümüz versiyonudur. İvan’dan buyana doğuya doğru genişleyen Rusya, Katarına ve Stalin zamanında en geniş coğrafyasına ulaşmıştır. İvan döneminde Ortodoks dün-yasının genişlemesi tezi ile ortaya çıkan Rus stratejisi, Katarına zamanında ortodoks-İslam beraberliği tezi kapsamında Rusya’nın İslam halkları ile birleşmesi stratejisinde Avrasyacılığın adımları atılmıştır. Sovyet devrimi sonrası Sultan Galiyev, Rus emperyalizmine ve Rus yayılmasına karşı Tatar Avrasyacı-lığı olan sosyalist Turan tezi ile karşı çıkmıştır. Fakat, bu dönemde Stalin’in devrimi doğuya taşıması tezi ile Galiyev’ in devrimi doğuya götürme tezi taban tabana azıttır. Stalin Rus Ortodoks kilisesinden aldığı destek ile sosyalizim adı altında Rus sömürgelerini genişletmeyi amaçlarken, Sultan Galiyev ise Altınor-da’nın halklarının yani Tatarların bağımsızlığını Rusya’ya karşı savunan anti sömürgeci bir tez geliştirmiştir. Günümüzde Avrasyacılığın Rus sömürgeci versiyonu ile Avrasyacılığın devrimci versiyonu iki uzlaşmaz jeostatejidir. Sovyet devriminden sonra sosyalizm adı altında Rus Ortodoks devlet stratejisi başarılı bir şekilde devam ettirilmiştir. Günümüzdeki

Dugin’ in savunduğu ve Gumilov “de”, sidiği tezlerle Rus-Tatar beraberliği tezi “her Rus’u hamama götürüp yıkadığınızda Tatar çıkar” sözü altında Rus egemenliğinin Avrasya’da, özellikle Tatarların petrol bölgelerinde egemenlik pekiştirilmesi için yeni Avrasyacılıktezi olarak ileri sürülmektedir.

Tatar kavramını tarihsel boyutu ile ele aldığımızda, Tatar, Başkurt, Kazak, Kırgız ve Özbek gibi ulusal devletlere ayrılmış yapay devletler kabile düzeyinde olmak üzere antropolojik, kültürel, politik ve dilsel olarak Çoci ulusunun ana gövde, sol kol ve sağ kol halklarıdır. Bunlar yanı ortak kabilelerden oluşmuştur. Çoci hanın üç oğlu Batu, Şeyban ve Orda kollarından gelmektedirler. Bu anlamda tek ulus olan bu toplum birliği ve bu toplumun bağımsızlığı Tatar jeostratejisinin vaz geçilmez koşuludur. Buna karşı Tatar derneklerin dar bir perspektif ile geçmişte Kazanlıların Bulgar beyliği olarak Rusya’ya sığınması gibi, Kasım hanlığının Moskova’ya sığınması gibi günümüzde Kınm’ın Ukrayna’ya sığınmasını kabul etmek bu pestektif ile uyumlu değildir.

Altın Orduda1 ki ilk çöküş İvan’ in Altın Ordu1 ya saldırısı değil bizzat Özbek hanın yasa, devlet ve orda devlet üçlüsünden oluşan Cengiz devlet geleneğini terk ederek islamiyeti seçmesi ve islamiye te geçmeye karşı çıkan Cengiz utanlarının (prenslerinin) tümü ile katledilmesine, Batu soyunun tümden kurutulmasına sebep olmuştur. Bu olgu devam eden süreçte Uruklar ile Han arasında çarpışmalara daha önce belirtildiği gibi Uruk beylerinin (Mirzaların) Hanla çatışmaya girmesine neden olmuştur. Nogay mirza, Mamay mirza, Ediğe mirzaların yönetimi ele geçirmelerine ve han devletinin de zayıflamasına sebep olmuştur. Batu soyunun kuruması sonrası orda soyundan gelen Urus han’nın torunu Toptamış’ın Akordunun yönetimine geçmesi de Altın ordanın bütünlüğünü korumaya yetmemiştir. Cengiz hanın oğlu Çağatay ulusunun yönetimine geçen Barlas beyi Timur ile Toptamışın Türkistan üzerinde egemenlik nedeni ile çarpışması Altınordanın’da sonunun başlangıcını getirmiştir. Görüldüğü gibi Çoci ulusu Tatarları ile Çağatay ulusu Tatarlarının çatışması keza daha önceki dönemde İlhanlı (İran) Tatarları ile Altın orda Tatarlarının çatışması da 14 ve 15. yy da Güney (İran, Türkiye) Türk ekseninde egemen olan Tatarlığın sonunu getirmiştir.

Toktamış’ın Timur ile savaşı sonrası Altın orda’nın zayıflaması ile Kazan hanlığı, Kırım hanlığı, Astraragan hanlığı ve Sibir hanlığı gibi hanlıklara parçalanmıştır. Günümüzde de Tatar ulusunun jeostarete-jik bir tavır alması ve bütünleşmesi dinsel temelde olmayıp Cengiz yasasının erken laiklik temelinde olması gerektiğini bize Avrasya’daki İslama örgütlenmelerin başarısızlığı göstermiştir. Bu anlamda Kırım derneklerinin nihai hedefleri Kırımda cami yapmadan öte bir Tatar birliği olduğu apaçık görülmektedir. Bu da hoca efendilerin çizgisi dışında gerçek bir GaliyevciTatarTurancılığı hedefine kilitlenmektir.

KAYNAKÇA:
Rızaeddin Fahreddin, “Altın Ordu ve Kazan Hanları”, Kaktüs Yayınları 2003
Yakubovskiy A. Y, “Altın Ordu ve inhitatı”, Maarif Basımevi İstanbul – 1955 (Yeni Basım: Türk Tarih Kurumu)
Mustafa Safran, “Kuman / Kıpçaklar”, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1993
Gerard Chaliand, “Göçebe İmparatorluklar”, Doğan Kitap
V.E. Sroeckovskıy, “Muhammed G e ray Han ve Vasalları”, Su Yayınları, Ankara 1978
(Bu kitap Arnerika’dakî Kırım Türkleri cemiyeti tarafından Su Yayınlarına verilmiştir) ,
Zeki Velidi Togan, “Türkistan Tarihi”, Enderun Kitapevi 1981
Akdes N. Kurat “Türk Kavimleri ve Devletleri”, Murat Kitapevi, Ankara 1992
Azade Ayşe Rotlich, “Volga Tatarları”, İletişim Yayınları
Oliver Roy, “Yeni Orta Asya Uluslarının İmal Edilişi”, Metis Yayınları, 2000

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Paylaşımlar