OLİMPİYAT VE DÜNYA ŞAMPİYONU GÜREŞÇİ
MAHMUT ATALAY
1959 yılı Beyrut LÜBNAN da Serbest stil 73 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1963 yılı İstanbul TÜRKİYE de Serbest stil 70 Kg da Balkan 1.
1963 yılı Napoli İTALYA da Serbest stil 73 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1963 yılı Sofya BULGARİSTAN da Serbest stil 70 Kg da Dünya 4.
1964 yılı Tokyo Olimpiyatlarında Serbest stil 70 Kg da 4.
1967 yılı Yanbolu da Serbest stil 78 Kg da Balkan 1.
1965 yılı Manchester İNGİLTERE de Serbest stil 70 Kg da Dünya 2.
1968 yılı Karisruhe FEDERAL ALMANYA da Serbest stil 78 Kg da Avrupa 2.
1966 yılı Toledo A.B.D. de Serbest stil 78 Kg da Dünya 1. DÜNYA ŞAMPİYONU
1969 yılı İstanbul TÜRKİYE de Serbest stil 78 Kg da Avrupa 2.
1967 yılıYeni Delhi HİNDİSTAN da Serbest stil 78 Kg da Dünya 4.
1970 yılı Mexico city Olimpiyatlarında Serbest stil 78 Kg da 1. OLİMPİYAT ŞAMPİYONU

Mahmut Atalayın hayatına ilişkin bilgileri Çorak köyü sitesi cemilbeyliyiz.biz sitesinden alıntılıyarak aşağıya aktarıyorum
Nogaylar sülalesinin tarihçesi
Malesef daha öncesiyle ilgili elde güvenilir kaynak olmadığı için 1864 yılı büyük kafkas göçü’nü esas alarak başlıyoruz. Ailenin reisi olan Hasan Oğlu İbrahim Efendi göçten önce Kafkasyadan Mısıra dini tahsil yapmak için gitmiş ve orada 16 sene tahsil gördükten sonra gözlerinden rahatsızlanmış. Gözlerini muayene eden İngiliz doktor sen yüksek yerin adamısın buralar sağlığın açısından uygun değil burada kalırsan gözlerini kaybedersin demiş.
Bunun üzerine Kafkasyaya dönen İbrahim efendi Anape şehrinde yerleşerek burada evlenmiştir. Üç cocuğu dünyaya gelmiş
1864 yılında büyük göçle Trabzona gelen ailenin reisi İbrahim Efendi hastalanarak Trabzonda vefat etmiş.
Ailenin geriye kalanları İbrahim efendinin hanımı dahil Samsun üzerinden Amasyanın Miyane Sultan Köyünde iskan edilmişlerdir.
İki (2) sene Miyane Sultanda kalan (M:1865-1867) ailenin en büyük cocuğu Zekeriya Efendi fakir ve orman köyü olan bu köyde bir yılda sadece dört teneke buğday karşılığı azaplık (Tarla bağ bahçe işleri yanında tüm diğer işlerde çalışma, çobanlık yapma) yapmıştır.
Ailenin ikinci çocuğu Davut efendi Miyane Sultan Köyünde fazla kalmadan Güneye Adana Çukurova civarına göç etmiştir (Davut Efendi ile ilgili internet üzerinden ve Çerkes topluluklarından yararlanarak bigi edinmeye çalışacağım).(EKLEME Not:Belkide ikinci oğul Çerkezler arasına değil de Adana Çukurova bölgesinde o zamanlar en yoğun Nogay yerleşim bölgesi olan Ceyhan ilçemizinde kurucuları olan Nogaylar arasına yerleşmiş olabilir.)
Bir şapsığ çerkez köyü olan Corak Köyünün kurucusu Naçu beyin davetiyle Çorak Köyüne gelen Zekeriya bey Nogayların şimdiki evlerinin yanındaki tahta ambarın bulunduğu yerde toprak içerisine mağara gibi oyduğu yerde çok zorluklarla kendisine bir ev yapana kadar yaşamıştır.
Çorak köyünde Nogayların konağı (cemilbeyliyiz.biz sitesinden alıntılandı)

Zekeriya bey Kasbolatin kızı Hanbüke hanımla evlenmiş.(M:1876)
Zekeriya beyin büyük oğlu Salih 1281 (M:1866) senesinde Kuduzlar köyünden Haci Şuayip kızı Rahime ile evlendi.(EKLEME Not: Kuduzlar köyünün facebook sayfasında köyün bir çerkez köyü olduğu yazılı ancak sayfanın yönetici bölümünde Nogay Burak Ceylan yazıyor ismi yada lakabı Nogay olmalı, köye ait bir başka yazıda da http://www.facebook.com/group.php?gid=6563672225 Kunduzlar köyünün Kumuk ve Nogay köyü olduğu yazıyor.)
Salih hocanın üçüncü oğlu olarak doğan İbrahimin (M:1902 yılında Doğdu, Ölümü 1996) 5. çocuğu olarak Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Mahmut Atalay doğdu.
Mahmut Atalay’ın kendi ağzından kısa özgeçmişi;
Ben Mahmut Atalay, 1934 yılında Corum merkez ilçeye bağlı Cemilbey Nahiyesinde (ÇORAK KÖYÜ)Dünya ya geldim.
Her köy çocuğu gibi bende Karakucak Güreşiyle güreşe başladım. Asker olduktan sonra harp okulunda Güreş antramanlarına başlayarak yavaş yavaş sesimi duyurmaya başladım. 1959 yılında Türkiye şampiyonu olduktan sonra Milli Takıma girdim.
1959 yılında Beyrut’taki Akdeniz Olimpiyatlarına katıldım. İlk şampiyonluğum burada Akdeniz olimpiyatlarında oldu.
1961 senesinde Tokyo’da yapılan dünya şampiyonasında 4. oldum
1962 senesinde İstanbulda yapılan balkan şampiyonasında şampiyon oldum.
1963 senesinde Bulgaristan Sofya’da yapılan Dünya şampiyonasında 3. oldum. Yine aynı sene İtalya Napoli’de Akdeniz Olimpiyatları şampiyonu oldum.
1964 senesinda Tokyo’daki olimpiyatlarda üçüncü oldum.
1965 senesinde İngilterede Manchester’ de 2. oldum
Yine 1965 yılında Bulgaristan Yanbolu’da Balkan şampiyonu oldum.
1966 senesinde Almanya Kalsruhe’de yenilmeden Avrupa ikincisi oldum. Aynısene Amerika’da Ohaio Eyaleti Toledo şehrinde Dünya şampiyonu oldum.
1967 senesinde Hindistan Yeni Delhi’de Dünya şampiyonasında Dünya dördüncüsü oldum. Yine aynı sene İstanbul’da yapılan Avrupa Şampiyonasında yenilmeden ikinci oldum.
1968 senesinde Meksika’da Meksico City’de Olimpiyat Şampiyonu oldum.
150’nin üzerinde milli maç yaptım.
15 defa Türkiye Şampiyonu oldum.1968 senesinden sonra faal güreş hayatımı noktaladım. Daha sonraki yıllarda teknik direktörlük Federasyon Asbaşkanlığı ve bir süre vekaleten federasyon başkanlığı yaptım. Milli takım sorumlusu olarak 16 yıl Antrenörlük yaptım.
İlk güreş antrenörüm Çorum Bölgesinden Adil Candemir idi Milli Takıma girdikten sonra Rahmetli Yaşar Doğu oldu antrenörlüğüne doyamadığım hocalarımdan biridir. Daha sonra Celal Atik, Nasuh Akar ve Halit Balamir antrönörlüklerimi yapmıştır. Harp okulunda çalışırken Binbaşı Şeref Tunca kondisyon çalışmalarında en büyük katkısı olan hocalarımdan birisidir. Onun sayesinde Harp Okulu talebeleriyle beraber çalıştım (asker olmama rağmen) ve harpokulu öğrencileriyle aynı başarıyı gösterttiğim için zamanın Harp Okulu Komutanı Halil Güney Paşa’dan takdir plaketi aldım.
Şimdiki güreşçi kardeşlerime tavsiyem; Sporun displinine uygun olarak çalıştıkları ve Şampiyon olacaklarına inandıkları anda başarılı olacakları kesindir.
Hepsine başarılar diliyorum.
Mahmut ATALAY
15 Şubat 2003
Aspava’nın bilinmeyen tarihi
Ankara’nın dört bir yanında yaklaşık 100 adet Aspava lokantası var. Peki Aspava’nın anlamını, nasıl doğduğunu ve tescilli isim sahibinin dünya ve olimpiyat şampiyonu ünlü güreşçimiz Mahmut Atalay olduğunu biliyor muydunuz?
Ankara’nın hemen hemen bütün semtlerinde birer Aspava Pide ve Kebap Salonu bulunur. Birbirleriyle herhangi bir bağlantısı bulunmayan Aspava’ların asıl isim babası ise ünlü güreşçimiz Mahmut Atalay.
Kebapçılığı en az güreş kadar sevdiğini söyleyen Atalay, Aspava’nın ‘Allah, sağlık, para, afiyet versin. Amin’ sözcüklerinin başharflerinden oluştuğunu belirtiyor.
Mahmut Atalay 1964 yılında Ulus Hükümet Caddesi Tarhana Sokak 1 numarada ‘Aspava Şöhretler Pide Kebap Salonu’ adıyla lokantasını açarken birgün bu kadar ünleneceğini hiç düşünmediğini söylüyor.
Aspava’nın gerçek sahibi
Hala aynı yerde ve aynı ismiyle faaliyetini sürdüren Atalay, lokantasının 37 yıllık geçmişinde Ankara’nın değişik semtlerine yine Aspava ismiyle başka lokantalar da açar. Şubelerini açtıktan bir kaç ay sonra yanında yetişen ustalara devreden Mahmut Atalay’ın ve Aspava’nın giderek yükselen şöhreti böyle başlar. Ancak Aspava ismi daha sonraları başkaları tarafından da kullanılmaya başlanır.
Ankara’da Aspava isminde 100’e yakın lokanta bulunduğunu söyleyen Atalay, Aspava isminin yasal olarak kendi adına tescilli olduğunu ancak, bu ismi kullanan diğerleri hakkında herhangi bir yasal işlem yaptırmadığını ve yaptırmayı da düşünmediğini söylüyor.
Şampiyon olmadan memleketine gitmedi
Çorum’un Cemilbey Nahiyesi’nde 1934 yılında dünyaya gelen Mahmut Atalay, her köy çocuğu gibi güreşe büyük bir ilgi duyar ve karakucak güreşlerine katılır. Askere gidince profesyonel olarak güreş hayatına başlayan Atalay ilk önemli derecesini 1959 yılında Türkiye Şampiyonu olarak alır ve milli takıma girer.
Yine aynı yıl Beyrut Akdeniz Oyunları’nda ilk uluslararası şampiyonluğunu kazananan Atalay 1965’de İngiltere’de yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda ikinci gelir.
Ancak ikinciliği gururuna yediremeyen Atalay gümüş madalyayı yere atarak memleketi Çorum’a dünya şampiyonu olmadan gitmeyeceğine söz verir.
Dünya ve Olimpiyat şampiyonu
Bir yıl sonra Amerika’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda altın madalyayı kazanarak memleketine dünya şampiyonu olarak dönen Mahmut Atalay, güreş yaşamında kazandığı sayısız başarıları 1968 Meksika Olimpiyatları’nda olimpiyat şampiyonu olarak taçlandırır.
1968 yılında faal güreş hayatını noktalayan Mahmut Atalay yine de güreşten kopamaz ve sonraki yıllarda federasyon asbaşkanlığı, teknik direktörlük ve milli takım sorumluluğu yaparak genç güreşçilerin yetiştirilmesine katkıda bulunur.
‘Bu kan Türk milleti için akıyor’
Güreşe yeni başladığı dönemlerde toz çamur içinde bir çift çorap için güreşen Atalay, Amerika’nın aylık 2 bin 500 dolar maaş ve güreş başına 100 dolarlık teklifini AyYıldızlı formanın dışında başka bir ülke için güreşemeyeceğini ifade ederek kabul etmez.
Şampiyon güreşçi Mahmut Atalay Türkiye’ye olan bağlılığını ve güreş sevgisini şu anısıyla dile getiriyor: “1966 yılında Amerika’da yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda Sovyet rakibimle final müsabakasındaydık. Galip durumdayken rakibimin kasti olmayan bir hareketiyle dişim kırıldı. Kan kaybetmem nedeniyle doktor güreşe devam edemeyeceğimi söyledi. Ben de doktora ‘bu kan akıyorsa Türk milleti için akıyor’ dedim ve kendi isteğimle güreşe devam ettiğimi belirten bir kağıt imzalayarak mindere tekrar çıktım ve şampiyon oldum.”
Hem güreşte hem de iş hayatında sayısız başarılara imza atan Mahmut Atalay gençlere hangi alanda olursa olsun o işin disiplinine uyarak çalıştıkları zaman mutlaka başarılı olacaklarını öğütlüyor.
ve Mahmut Atalayın vefatı nartajans.net ten şöyle duyuruluyordu.

MAHMUT ATALAY
Tarih: 05.12.2004 Saat: 14:23
Konu: Diğer
Türkiye Cumhuriyeti Güreş tarihinin önemli kişilerinden
NOGAY MAHMUT ATALAY
vefat etmiştir.
Cenazesi 7 Aralık Pazartesi günü Ankara Hacı Bayram camisinde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığında defnedilecektir.
Hayatı hakkında cemilbey.liyiz.biz./Portreler sitesinden bilgi alınabilir.Allah Rahmet eylesin.