0 Comments

Nogaylarda Asan Apız (Hafız)

14.-15. yüzyıllarda yaşadığı tahmin edilen Asan Kaygı’nın da özel bir yeri vardır. Kırgız, Kazak, Karakalpak ve Noğayların sözlü geleneğinde bir düşünür ve ozan olarak karşımıza çıkan bu sanatkâra, tarihte adı bilinen ilk Türk filozofu denilebilir.

15. yy. sonu ile 16. yy’da yaşamış olan Asan Kaygılı her zaman halk için, barış ve adaletin hüküm sürdüğü bir hayat için mücadele vermiştir. “Kaygılı” lâkabı ona halk tarafından verilmiştir. Bu, sadece “kaygılı olmak” anlamında değil, “sakin yaradılışlı”, aynı zamanda da “gezgin” anlamında kullanılmıştır. Çünkü Asan Kaygılı Nogayların yaşadığı pek çok yeri gezmiştir. Halk arasında Asan Abıs (hafız) olarak da tanınan Asan Kaygılı, mutasavvıf bir şairdir. İç savaşların yıllarca devam ettiği, kardeşin kardeşi kırdığı, mirzaların ülkeyi parçaladığı bu dönemde Asan Kaygılı kendi milliyetini savunmuştur.

Törde oltırgan töreşi     Törde oturan töreci
Aş kädirin bilerme?    Açlığın zorluğunu bilir mi?
Takta oltırgan padişa    Tahta oturan padişah
Baş kädirin bilerme?    Başın kıymetini bilir mi?
Kaygısı yok kutlılar    Üzüntüsü olmayan mutlu (kişiler)
Yas kädirin bilerme?    Gençliğin kıymetini bilir mi?
Yalgızlıktı körmegen    Yalnızlığı görmeyen
Dost kädirin bilerme?    Dost kıymetini bilir mi?

Nogay Türklerinin önemli destanlarından biri olan Mamay Destanı’nda, Asan Hafız isimli kahraman sınçıdır. Destanda Asan Hafız’dan şu şekilde bahsedilmektedir:
Asandan teren akıllı, oylı, sınşı usta, yeta ol zamanda bolmagan Nogay arasında.”
Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere Asan Kaygı, Dede Korkut gibi destanda bilge kişiliğiyle ön plana çıkmaktadır. Destanın baş kahramanlarından hem Musa Bey, hem de Mamay, Asan Hafız’a danışmadan hiçbir iş yapmazlardı. Destanda Musa Bey on iki oğlunun da gelecekte nasıl olacağını neleri yapabileceklerini anlamak için onları Asan Hafız’ın sınamasını ister. Bu durum destanda şu şekilde ifade edilmiştir: “Dos men seni şakıruvımmıñ sebebi, men özim de keyifsiz ben. Balalardı saga sınatayayak bolaman. Solar össe kalay şıgayak eken. Bular mennen soñ on ekisi de birge yaşamayak. Ar kimi kılıgına köre, hasiyetine köre yaşayayak. Şulardıñ enşülevisi minen vasiyetimdi etip ketsem kerek (Kalenderoğlu 2001:96).”
Asan Hafız, Musa Beyin bu isteği üzerine bir gece çocuklar uyurken çocukların yattığı odaya Musa Beyle birlikte girer. Çocukların yatış şekillerini Musa Bey bir kâğıda yazar ve kâğıdı Asan Hafız’a verir. Asan Hafız kâğıttaki bilgiler doğrultusunda çocukların gelecekleri hakkında Musa Beye bilgi verir. Sınçıların insanların dış görünüşlerine, davranışlarına bakarak gelecekleri hakkında kehanette bulunmaları ve hanlara her konuda danışmanlık yaptıklarını yukarıda belirtmiştik.

Mamay Destanı’nda destanın baş kahramanı Mamay, kardeşi Orak’a yakışır bir at bulması için Asan Hafız’ dan yardım ister. Asan Hafız at sürüsünün içine girer, atlara bakar ve sürünün içinde Orak’a layık bir at olmadığını söyler.
Ancak sürü içindeki boz bir kısrak vardır. Asan Hafız bu boz kısraktan doğacak tayın çok iyi bir koşu atı olacağını söyler. Asan Hafız söz konusu özellikleriyle Nogay Türklerinde sınçılık geleneğinin temsilcisi olmuştur.

ASAN KAYGILI – ASAN APIZ –

(16. yüzyıl)
Hasan Kaygılı 15. yüzyılın sonunda doğup 16. yüzyılda yaşamıştır. Nogay devletlerinden; Ulu Nogay, Küçük Nogay, Astrahan Hanlığı, Tümen, Yetisan ve Bucak Ordalarının yerlerini gezmiş. Halk yaşamının pek çok tersliklerini görüp anlatmıştır.

./Nogaylar Ногайцы_ 2009_files/video.html

ASAN KAYGI

ŞİİRLERKAYDAN TABARSIN
Zamanınızdı yamanlap,
Bizdey kârip tabılmas.
Öz boyındı tüzey ber,
Yümle şârip tabılmas.
Argımagıfl yamanlap,
Tulpar kaydan tabarsın?
Tuygmındı yamanlap,
Sunkar kaydan tabarsıng?
îyis mayın yamanlap,
Yıpar kaydan tabarsın?
Koldın suvın yamanlap,
Edil kaydan tabarsın?
Hakimindi yamanlap,
Adil kaydan tabarsın?
Öz barındı yamanlap,
Asıl kaydan tabarsın?
Ak tonındı yamanlap,
Atlas kaydan tabarsın?
Öz basındı zoraytıp,
Tenles kaydan tabarsın?
Karıların yamanlap,
Kenes kaydan tabarsın?
Esli korsen- kem deme,
Bari tuygın tabılmas.
Karındasın yamanlap
Özine tuvgan tabılmas.
Âdem aziz ayta dep,
Konilindi salmagıl.
Nepsi aldavşı duşpannm
Nasihatm almagıl.
Baktısı uyangan erlerdin
Âr bir isi on bolar.
Dâvleti künde artılıp,
Ne kılsa da mol bolar.
Tazıları tülki alıp,
Karşıgası kaz alıp,
Söz söylese tüz bolıp,
Ne dese de yarasar.
“Bay”, “bay” dep at koyıp,
El avızına karar.
Argımakka mindim dep,
Artkı toptan adaspa.
Künimde özim boldım dep,
Ken beyliğe., talaspa.
Artık üşin aytısıp,
Dostların man sanaspa.
Bilimim yurttan arttı dep,
Kefiessiz söz başlama.
Yenemen dep birevdi
Ötirk söz ben kıstama!Asan Kaygılıdın aziz Yanıbek hanga aytkan nazmı
Yanıbek atlı sen edin,
Yahşılar man tefi edin,
Öz halkına kas boldm,
Yamanlar man dos boldın.
Kara yılan boldm sen,
Halkının kanın sordm sen.
Kaznalarga toldın sen,
Kaygılarga toldım men.
Karap turıp ne kıldın?
Kırında kiyik yaylagan,
Suvmda balık oynagan,
Oymavıttay togay eginnin
Oyına kelgen asm yiy edik.
Yem suvının boymda.
Yemde kenes kılmadın,
Yemnen eldi köşirdin.
Yayık suvı yagımlı,
Otm tapsan toyımlı,
Yayık közding yası edi,
Yüzigimnin kası edi,
Yüreklerdin bası edi,
Yayıkta kenes kılmadın,
Yayıktan eldi köşirdin.
Elben-elbefi yuvırgan,
Ebelek otka semirgen,
Yavdm yolm kuvırgan,
Eki semiz kolga alıp,
Erler yortıp kün körgen,
Edil değen kıyanga
Enkeyip keldin tar yerge,
Dava- sogıs bar yerge.
Mmda kenes kılmasan,
Kenestin tübi kara halk,
Kefiesip urar kara halk.
Yanıbek atlı hanımız,
Nogaylıdır sanımız.
Kefiesimiz almasang
Taşıp şıgar kanımız!
Eldi eki böldirdifi,
Bödenindi büldirdin,
Duşpanlardı küldirdin,
Nogayımdı taldırdın,
Bâtirlerdi kırdırdın,
Kâribin men kasarındı
Ayın kuran arttırıp,
Ayılların tarttırıp,
Yat yerlerde yurdirdin.
Özine dâvren sürdirdin.
Edil minen Yayıkta
El bolayık dep edik,
Endigisi bugünde
Erenler men erişip,
Karınga kılış saldırdın,
Belden yığıp taldırdın,
Yayıkka kala saldırdın,
Yayaga kol saldırdın,
Edilge kala saldırdın,
Etekke kol saldırdın,
Akıldı bastan aldırdın,
Köldi yaman kaldırdın,
Künlerdifi küni kelgende,
Asa tayak kolga alıp,
Ak sakalın yel kagıp,
Konıs izlep kezersin.
Künlerdin küni kelgende,
Kökirekke azizlengen yanına
Ava tappay avızındı
Şalka tüsip kerersin.
Künlerdin küni kelgende,
Tögerek yüzli, koy közli
Âspeklegen balandı,
Atası nâlet duşpanga
Bas bulgamay berersin.
Nâlet bizim yuriske:
Edilminen Yayıktın
Birin yazga yaylasan
Birin kıska kıslasan,
Al kolmdı malarsın
Altın mınan kümiske.
Elim, yurtım ökirgen,
Atan, tüye akırgan,
El duşpanı yekirgen,
Arkaga minip bakırgan,
Elin, halkın enirep,
Şalka tüsip akırgan,
Bâtirlerin sakırgan,
Kıymlı kün kelgende,
Yanıbek atlı hanımız,
Yaman- yahşi kozgalıp,
Yalpak kılış kolga alıp,
Azizlengen ata üşin,
Bozlay turgan ana üşin,
Yebirlengen halk üşin,
Yeldey esken ul üşin.
Yılay ketken kız üşin,
Şuvlay turgan yurt üşin,
Yanıbek atlı hanımız,
Soravdı sennen sorarman!.TAZA MİNSİZ ASIL TAS
Taza minsiz asıl tas
Suv tübinde yatadı.
Taza minsiz asıl tas
Oy tübinde yatadı.
Suv tübinde yatkan tas
Yel tolkıtsa şıgadı.
Oy tübinde yatkan söz
Şer tolkıtsa şıgadı.

ŞİİRLER

NEREDEN BULURSUN?
Zamanınızı kötüleyip,
Bizim gibi sefil bulunmaz.
Kendi boyunu düzelti ver,
Cümle dert bulunmaz.
Cins atını kötüleyip,
Daha cinsini nereden bulursun?
Aladoğanını kötüleyip,
Sunkarı nereden bulursun ?
Koku yağını kötüleyip,
Itırı nereden bulursun?
Gölün suyunu kötüleyip,
dil’i nereden bulursun?
Yöneticini kötüleyip,
Adili nereden bulursun?
Kendi varlığını kötüleyip,
Asili nereden bulursun?
Ak giysini kötüleyip,
Atlası nereden bulursun?
Kendi başını zora sokup,
Dengini nereden bulursun?
htiyarlarını kötüleyip,
Öğüdü nereden bulursun?
Akıllı görsen kem deme,
Her zaman aladoğan bulunmaz.
Kardeşini kötüleyip,
Kendine oğul bulunmaz,
nsan aziz söyler diye,
Gönlünü koyma.
Nefsi hilekar düşmanın
Nasihatini alma.
Bahtı uyanan erlerin
Her bir işi olur.
Devleti her gün artıp,
Ne yapsa da çok olur
Tazıları tilki alıp
Serçesi kaz alıp,
Söz söylese doğru olup,
Ne dese de yaraşır.
” Vay “, “vay “ı diye ad koyup,
El ağzına bakar.
Cins ata bindim diye,
Arttaki topluluktan ayrılma.
Günümde kendim oldum diye,
Geniş hevese dalaşma.
Fazla için konuşup,
Dostların ile sayışma.
lmim yurttan fazla diye,
Danışmadan söze başlama.
Yenerim diye birini
Yalan söz ile zorlama!

Hasan Kaygılının Aziz Yanibekhana söylediği nazmı
Yanıbek adlı sen idin,
yiler ile denk idin,
Kendi halkına karşı oldun,
Kötüler ile dost oldun.
Kara yılan oldun sen,
Halkının kanını sordun sen.
Hazinelere doldun sen,
Kaygılara doldum ben.
Göz göre göre ne yaptın ?
Kırında geyik yayılan,
Suyunda balık oynayan,
Engin yer gibi çayır ekinin
Aklına gelen aşını yer idik
Yem suyunun boyunda.
Yem ‘de danışma yapmadın,
Yem ‘den yurdu göçürdün.
Yayık suyu tatlı,
Otunu bulsan doyumlu
Yayık gözün yaşı idi,
Yüzüğümün kaşı idi,
Yüreklerin başı idi,
Yayık’ta danışma yapmadın,
Yayık’tan yurdu göçürdün,
Çabuk çabuk koşmuş,
Yemlik ota semirmiş,
Düşmanın yolunu kavurmuş,
ki semiz ele alıp,
Erler at koşturup gün görmüş,
til adlı ırmağa
Meyledip geldin dar yere,
Kavga savaş olan yere.
Burada danışma yapmadın,
Danışmanın dibi sıradan halk,
Danışıp vurur sıradan halk.
Yanıbek adlı hanımız,
Nogaylıdır şanımız.
Tavsiyemizi almazsan
Taşıp çıkar kanımız!
Yurdu ikiye böldürdün
Milletini parçalattın,
Düşmanları güldürdün.
Nagayımı yordurdun,
Yiğitleri kırdırdın,
Yoksulun ve dilencin
Ayrı hurcunu arttırıp,
Kolanlarını çektirdin,
Yabancı yerlerde yürüttün.
Kendine devran sürdürdün
til ile Yayık’ta
Yurt olalım der idik,
Şimdi bugünde
Erenler ile tartışıp,
Karına kılıç çaldırdın,
Belden yıkıp zayıflattın,
Yayık’a şehir kurdurdun,
Kenarına asker koydurdun,
til ‘e şehir kurdurdun
Eteğine asker koydurdun
Aklı baştan aldırdın,
Gölü yaman bıraktın.
Günlerin günü gelince,
Asa baston ele alıp,
Ak sakalın yelde uçuşup,
Komşu arayıp gezersin.
Günlerin günü gelince,
Göğüste azizlenen canına
Hava bulmaz ağzını
Sırtüstü düşüp gerersin. >
Günlerin günü gelince,
Yuvarlak yüzlü ay gözlü
Şaşkın çocuğunu,
Atası lanet düşmana
Baş sallamadan verirsin.
Lanet bizim harekete:
İdil ile Yayık’ın
Birini yaza yaylasan
Birini kışa kıslasan,
Al elini bandırırsın
Altın ile gümüşe.
Elim, yurdum böğürmüş,
Deve yavrusu ile develer haykırmış,
Yurt düşmanı sertleşmiş,
Arkaya çıkıp bağırmış,
Yurdun, halkın kahırlanıp,
Sırtüstü düşüp haykırmış,
Yiğitlerini çağırmış,
Eziyetli gün gelince,
Yanıbek adlı hanımız,
Kötü- iyi harekete geçip,
Yassı kılıç ele alıp,
Azizlenen ata için,
Ağlayıp duran ana için,
Ezilen halk için
Yel gibi esen oğul için.
Ağlayıp giden kız için,
Uğuldayıp duran yurt için,
Yanıbek adlı hanımız,
Soruyu senden sorarım!

TEMİZ KUSURSUZ DEĞERLİ TAŞ
Temiz kusursuz değerli taş
Su dibinde yatar.
Temiz kusursuz değerli taş
Akıl dibinde yatar.
Su dibinde yatan taş
Yel kımıldatsa çıkar.
Akıl dibinde yatan söz
Maraz kımıldatsa çıkar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Paylaşımlar