ÇOCUKLUĞUMUZUN OYUNLARI
Mehmet Taşkıran
1-LAPATAK (ŞEKİRDEK )
Bu oyun kayısı çekirdekleri ve ayakkabı tabanı ile oynanır.Eski ayakkabıların sağlam olan tabanlarının ön tarafını,yani ortasından burun kısmına doğru olan yerini keser kenarlarını incelterek kaygan hale getirilirdi.Daha sonra 1 veya 1.5 m. Çapında çizilen dairenin içine çekirdekler tek sıra olarak dizilir,dairenin yaklaşık üç metre uzağına çekirdek dizinine paralel olarak çizilen düz bir çizgide,şimdiki deyimle start çizgisi o zamanki adı ise Nogayca TIMPAY olan yerden kura çekilerek belirlenen sıraya göre çekirdeklere,Lapatak atışı yapılır,eğer atış yapan daireden çekirdek çıkarmışsa o çekirdekler onun olur ve Lapatak atma eli onda devam eder.Eğer çekirdek çıkaramamış ise el rakibe geçer.Her arkadaşımızın elinde bir çuval çekirdek olurdu.Bizim köyümüzün Kayısı çekirdeklerinin tanesi ziyan olmaz,Köye gelen çerçilere (Şulcu) dediğimiz öteberi satanlara leblebi,üzüm,iğde vs,gibi şeyler karşılığında satılırdı.
2- TÜYME-SADEP ( DÜĞME )
Bu oyun,bildiğimiz elbise düğmeleri ile oynanır.Düğmeler büyük bir kapının takriben 1.5 veya 2 m. Önüne dizilir,kapının iki yanından çapraz olarak oyuncunun kullandığı eline göre yapacağı atış ile, dizili düğmelere doğru vuruş yapılır,vurulan düğme yerdeki dizideki düğmeye değmiş veya 1 karış yaklaşmış ise o düğmeyi kazanmış olur.Tabi o günlerde bizlerin evlerimizdeki tüm elbiseleri düğmesiz bıraktığımızda ailelerimize birer külfet oluyordu.
3- ŞELİK (ÇELİK-ÇOMAK )
a-Gınafiy;
Bu oyun için önce ucları aksi yönlerde üçgen şeklinde yassılaştırılmış yaklaşık 10 cm. uzunluğunda ÇELİK ile bu Çelik’e vurmak için kullanacağımız 70-80 cm. uzunluğunda düz bir sopaya ihtiyaç vardır.Ayrıca yere yine yaklaşık 10 cm.uzunluğunda ve 1-2 cm. eninde ortası 2-3 cm. derinliğinde çukur kazılması gerek. Oyuna başlama elini kazanmak için ÇELİK’i sopanın ucunda en fazla saydırmayı yapmak lazım.Daha sonra oyuna geçilir,bu oyun guruplar ilede oynanabileceğinden(daha zevkli olur) eli kazanan ÇELİK’ kazılmış çukura enine gelecek şekilde yerleştirir ve sopayı ÇELİK’in altından takıp en uzağa atabilecek kuvvette fırlatır.Karşılayan guruptan herhangi biri ÇELİK yere inmeden elindeki sopa ile başlangıç kuyusunu geçecek şekilde geri gönderirse atan tarafın oyuncusu eli kaybettiği gibi almış olduğu sayıda yanar,yok eğer sopa ile vuran olmaz ise karşılayan guruptan biri ÇELİK’i başlangıç kuyusuna enine yatırılmış sopanın üzerine atar eğer sopayı vurursa atan oyuncu sadece eli kaybeder,yok vuramazsa atan oyuncu sopası ile ÇELİK’in yontulmuş ucuna vurarak havalandırıp havada vurur ve en uzak yere atmaya çalışır.Her vuruşun bir ismi vardır.Tabii 40 yıl üzerinden geçtiği için vuruş isimlerini unutmuş olabilirim.Benim hatırladığım dört vuruş vardı,1 GINAFFİY,2 GINNANNANAFİY,3 HAZIRAHÖK ve 4 ÇAMURAÇÖK idi.Bu arada unuttum kaşılayan ÇELİK’i başlangıç kuyusuna atarken atan çelik’e yön verircesine bağırırdı,LÖK,LÖÖK LÖK diye manası ise Çelik’in ucundaki yontulmuş tarafın yere doğru gelmesini temenni etmektir.Sora ÇELİK’in dört vuruş sonrası düştüğü yerden başlangıç kuyusuna doğru atan oyuncu elindeki sopa ile ölçmeye başlar.Her dört sopa uzunluğu bir sayıdır.Bitiş sayısı önceden kararlaştırıldığından o sayı bulununca oyun biter.Kaybedenin cezası,LIKKA dediğimiz iki eli ile kazanan oyuncu kaybedenin tek eline paralel olarak vurmak yada,yine adı LIKKA olan diz üstü ile kaybeden oyuncunun poposuna vurulmasıdır.
b- Kuyruk Kazmaca;
Bu oyunda oyuncu sayısı çoğaldıkça oyunun zevki artar.Oyuncu sayısına göre büyüklükte yere bir kare çizilir yaklaşık ikişer metre ara ile oyunculara TIMPAY yani başlama noktası verilir.Yine diğer oyunda olduğu gibi el için Çelik saydırması yapılır,en en az saydıran karşısındakine doğru Çelik ağacını fırlatır eğer karşıdaki Çelik’vurursa ve bu vuruş ne kadar hızlı olursa iyi olur atan Çelik düştüğü yerden alıp,bir diğer oyuncunun TIMPAY’ına saplayana kadar onun kuyruğu diğer oyuncular tarafından kazılarak uzatılırdı.Kimin kuyruğu uzun olursa o oyuncu belirlenen cezayı çekerdi.
Ayrıca Çelik,Çomak oyununun diğer Türk boyları arasında oynanan versiyonlarıda NOGAY çocukları arasında oynanırdı.
4- AKSÜYEK ( AK KEMİK )
Bu oyunda iki Grup arasında oynanan AK KEMİK veya benzeri bir beyaz odun parçası ile oynanan oyundur.Espirisi ise gece karanlıkta oynanıyor olmasıdır.İki grup ayrılır ayrılan gruplar bir binanın iki tarafına geçerler ve SİBA( saymaca benzeri ) çekilişi yapar,Kazanan grup kemiği binanın öbür tarafına atar eğer karşılayan grup kemiği bulamadan atan grubun elemanları gelip bulurlarsa karşılayan grup kaybetmiş olur.Bu oyunun anlatımında eksiklerim olabilir özür dilerim .
5- KORŞAK
Bu oyunu kız çocukları ağaç çubuklarını birleştirerek yaptıkları bebeklerle oynarlardı.Bu bebeklere yün dolaması ile bir kafa yapıp kopya kalemi dediğimiz MOR kalemle veya ucu yanmış ağaç karası ile kaş,göz ve ağız burun yaparlardı.
6- DANDÜRÜK ( TOPAÇ )
Bu oyun 2-3 cm çapında ve 5-6 cm uzunluğunda ağaçtan yontularak ucu sivriltilmiş topaç biçiminde nesne ile ve bir sopanın ucuna bağlanmış bezden kamçı ile oynanırdı.Tabi torna ile yapılmış topaçlar çıkınca bizim DANDÜRÜKLER tarih oldu.
AŞAĞIYA AKTARACAĞIM OYUNLARIN ÇOĞU TÜRKİYE’DE OYNANAN OYUNLAR OLUP NOGAYCAYA DEĞİŞİK İSİMLERLE YANSIMIŞTIR.
A- AYGÖRDÜM
Bu oyun bir nevi saklambaç gibidir.Saklanan gruptan birinin bir arkadaşı sobelemeden ebeye görünürse tüm grup yanmış sayılırdı.
B- GUZGUDAĞAY
Bu oyun bildiğimiz evcilik oyunudur.
C- CÜZÜK ( YÜZÜK ) Saklamaca.
Mehmet TAŞKIRAN
———————————
BANDIRMA ORHANİYE KÖYÜNDE OYNANAN ÇOCUK OYUNLARI
KULLİK
En az iki oyuncu ile oynanır.
Her oyuncunun bir cicozu (misket) vardır.
kullük (kullik de denir) denilen bir çukura giren diğer cicozlara atışlar yaparak onları kullükten uzak tutmaya calışır.
Her vuruştan sonra kullüğe dönmek gerekir ve her giriş ile her vuruş 5’er puan değerindedir. 100 puana ulaşan galip gelir.
Oyunda kimin önce başlayacağını belirlemek için küllükten 4 -5 metre mesafeye bir çizgi çekilir ve küllükten bu çizgiye doğru cicozlar atılır. Çizgiye en yakın olandan başlayarak oynama sırası belirlenir. Birinci oyuncu çizgiden küllüğe cicozu atar. Şayet küllüğe sokarsa cicozu eliyle kendisi için en avantajlı olacak bir yere koyar, cicoz küllüğe girmemişse nerede durursa orada kalır ve oynama sırasının kendisine gelmesini bekler. Daha sonra sırası gelen oyuncu çizgiden cicozu küllüğe atar. Cicoz küllüğe girdiyse diğer oyuncunun cicozuna vurmaya çalışır. Diğer cicoza vurursa tekrar küllüğe girmeye çalışır ve tekrar diğer cicoza vurmak için atış yapar.Bunlardan birini başaramazsa oynama sırası sıradaki diğer oyuncuya geçer. Oyun bu şekilde sırayla devam eder. Her vuruş ve küllüğe giriş 5 puandır. 100 puanı tamamlayan oyunun galibi olur.Benim hatırladığım bu şekilde oynanırdı.
Valla İsmail sen çok güzel açıklamışsın benim tek ilave edebileceğim biz o oyuna KAPTAN KULLİK derdik.Hele bir de hava yağmurluysa üstümüz başımız ellerimiz çamur içinde kalırdı.
Kaptan kullik, birden fazla kuliğin olduğu oyunun adıydı

CEVİZ OYUNU
yere çakılmış bir çivi üzerine bir para konur ve birkaç metre uzaktan atılan cevizlerle bu para düşürülmeye çalışılır.
yapılan atışlarda parayı düşürmeyen cevizler ebe tarafından toplanır.
Amaç parayı düşürerek ceviz toplama hakkını elde etmektir.
Bu oyunu çok oynayanlar inceliklerini anlatabilirler.
Oyun benim bildiğim kadarıyla senin yazdığın gibi oynanırdı.
Küçük bir not: Bayramda çocuklara kim ceviz verirse, o ev birkaç defa ziyaret(!) edilmeye çalışılırdı.
PİKO
Yuvarlak bir çakıl taşı olan piko yüksekçe bir noktaya konduktan sonra oyuncular 4-5 metre uzaktan yassı taşlarla atış yaparak pikoyu vurmaya çalışır.Piko vurulduğunda oyuncular taşlarını koşarak alırlar. Eğer piko yerinde ise ebeye yakalanmadan taşlar alınabilir. Eğer ebe bir oyuncuyu yakalarsa oyun yeni baştan başlar.
BATMAY
Yağmur yağdıktan sonra yumuşayan toprağa çivi saplanarak oynanan bir oyun. İki veya daha fazla oyuncuyla oynanır. Yukarda sanal ortamda oynanan bir batmay oyunu krokisi çizilmiştir. Belli olması için başlangıç noktası mavi, birinci oyuncu, kırmızı ikinci oyuncu ise siyah ile gösterilmiştir. Oyuncular sırayla çiviyi eliyle toprağa fırlatarak saplar ve daha öceki sapladığı noktadan düz bir çizgi çeker. Böylece rakibinin etrafını çevirerek hapsetmeye ve çıkamaz hale getirmeye çalışır. Elindeki çiviyi yere saplayamaz veya sapladığı noktadan önceki yerine çizdiği düz çizgi kendisinin veya rakibinin daha önceki çizgisiyle kesişirse yanar. Hamle sırası diğer oyuncuya geçer. Böylece oyun oyuncuların birbirlerini hapsetmeye çalışması şeklinde devam eder. Herhangi bir oyuncunun yol bulup çıkma imkanının kalmadğını anlayıp mağlubiyetti kabul etmesiyle sona erer..
Örnekte kırmızı çizgi çeken oyuncu çıkamayacağını anlayınca pes etmiştir.
İsmail,senın anlatkanın bızım köyde oynangan batmay tuvu. bo oyunnu İstanbullular köyge ketırdı. 1970 li yıllarda oYnanmaga başlandı.
Teşekkürler Aykut abi.Bize gerçek Batmay’ı anlatırmısın. (cevap gelmemiş yani nogay oyunu olup olmadığı konusu asılı kalmış)
http://orhaniye.forumup.com/
———————–
DİGAY DİGAY
Eskişehirde Aygördüm isimli oyunu bu isimle oynardık, nogay oyunu olup olmadığını bilmiyorum ama iki grubu ayrılırdık, sonra geniş bir saha belirlerdik falan cadde falan sokaklar diye o sahadan çıkmak yasaktı, saklanacak grubun uzaklaşacağı kadar bir müddet, ya sayıyla ya saatle belirlenirdi, oyun geceleri oynanırdı, arayan grup saklanan gruptan bir kişiyi görürse digay digay diye bağırırdı gruptan ayrılanlar varsa sesin geldiği yere yönelir herkez toplanırdı, yeni oyun başlardı.
nogay çocuk oyunları üzerine internette fazla bir şey yok
ancak sakarya köyü ile ilgili bir yazıda şunları buldum
Çocuk oyunlarıda giderek kaybolmaktadır. Avlularda ve sokakta oynanan çocuk oyunları “aksüyek”, “babaytop”, “çelik çomak”, “aşık” ile evlerde oynanan çocuk oyunları “tabamadın dürsüldek”, “onsekiz taş”, “beş taş” giderek azalan çocuk sayısıyla birlikte unutulmak üzeredir.
———————————–
Nogay çocuk oyunlarından aksüyek ve kulakburgavuş için aşağıdaki linke tıklayın
NOGAY KÜLTÜRÜNDE ÇOCUK OYUNLARI – 1
————————————-
TÜRK DÜNYASINDA, ÇOCUK OYUN ADLARI
Oyun Adları
Aşık Oyunu: Türkiye’de Aşık, Azerbaycan’da Aşığ, Kazakistan’da Asık, Kırgızistan’da Aşık, Çükö, Özbekistan’da Aşık, Türkmenistan’da Aşık.
Tutmalı Çelik: Türkiye’de Tutmalı Çelik, Kırgızistan’da Çikit, Al, KKTC’de Çıkkıldak, Marra, Kızberiş, Terletiş, Türkmenistan’da Toyak.
Atçılık Oyunu: Türkiye’de Atçılık Oyunu, KKTC’de Atcıg, Özbekistan’da At at.
Birdirbir Oyunu: Türkiye’de Birdirbir, Azerbaycan’da Hostana, Eşşek beli, KKTC’de Birdirbir.
Çatal matal kaç çatal : Türkiye’de Çatal matal kaç çatal, Duvar Zıkkası, Uzun eşek, Kırgızistan’da Eşek sekirmey, Türkmenistan’da Eşek eşek.
İp Atlama: Türkiye’de İp atlama, Kırgızistan’da Sekurgaç, Özbekistan’da Arkan Oyunu.
Sekmen : Türkiye’de Sekmen, Sekleme, KKTC’de Bir ayag.
Çizgi Oyunu: Türkiye’de Çizgi, Çiziktaş.
Bop: Türkiye’de Bop, Bız Bum, KKTC’de Sayı Oyunu.
Kar yağmur: Türkiye’de Kar yağmur, Rüzgar Boynuzlar Havaya, Kazakistan’da Uştu uştu.
Sessiz Telefon: Türkiye’de Sessiz Telefon, Kazakistan’da Sımsız Telefon, Kırgızistan’da Buzulgan Telefon.
Kim Vurdu: Türkiye’de Kim Vurdu, Azerbaycan’da Kim vurdu, Kazakistan’da Kim urdu, KKTC’de Kim vurdu, Özbekistan’da Kim urdu, Türkmenistan’da Kim urdu.
Körebe: Türkiye’de Körebe, Vırrık, Ebe Ebelebel, Körlebbek, Kırgızistan’da Kim zkenin tap, Köz tanmay, KKTC’de Körebe, Türkmenistan’da Göz dangdı, Kazakistan’da Sokurteke.
Kulak kopartmaca: Türkiye’de Kulak kopartmaca, Kırgızistan’da Kulakka Çapmay.
Sandıkbaşı: Türkiye’de Sandıkbaşı, Kırgızistan’da Şıngır mıngır toz.
Çiğdem Pilavı: Türkiye’de Çiğdem Pilavı, Hatapıya, Özbekistan’da Bayçiçek.
Yağmur Gelini: Türkiye’de Yağmur Gelini, Gode-gode, Bodi-bostan, Yağmurcuk, Kepçe Gelin, Özbekistan’da Sushatun.
Bebek: Türkiye’de Bebek, Özbekistan’da Kavurşak, Türkmenistan’da Gurçakgaş.
Arabistan buğdayları: Türkiye’de Arabistan buğdayları, KKTC’de Arabistan buğdayları.
Aliden, Aliden: Türkiye’de Aliden Aliden, Hey alaylar alaylar, Alaylım-pulaylım, KKTC’de Alaydan Malaydan.
Bezirganbaşı: Türkiye’de Bezirganbaşı, KKTC’de Bezirganbaşı, Kapucubaşı.
Mendilim Dört Köşe: Türkiye’de Mendilim Dört Köşe, Mermer menevşe, Mor menekşe, Azerbaycan’da Menevşe, Kazakistan’da Kim kerek, Kırgızistan’da Ek terek gök terek, Özbekistan’da Ak terek gök terek, Türkmenistan’da Ay terek gün terek.
Mendil kapmaca: Türkiye’de Mendil kapmaca, KKTC’de Değnekli mendil, Türkmenistan’da Yağlık aldı.
En Men tra: Türkiye’de En men tra, Bir iki üç zum, KKTC’de Ender tuna.
Tavşan kaç tazı tut: Türkiye’de Tavşan kaç tazı tut, Kurt kuzu, Kazakistan’da Aykulak, KKTC’de Tavşanınan tilki, Özbekistan’da Pisik sıçan Moşik sıçkan, Türkmenistan’da Pisik sıçan.
Çuval Yarışı: Türkiye’de Çuval yarışı, KKTC’De Torba Oyunu, Türkmenistan’da Holtada Bökmek.
Sobe-Saklanbaç: Türkiye’de Sobe, Sıglempitik, Gözyümüç, Senlinmecik, Saklanbaç, Kazakistan’da Marlamkaş, Kırgızistan’da Çaşınmak, KKTC’de Mirmillo, Saglanmaca, Özbekistan’da Kumulmacak, Gizlenmecek, Bekinmacak, Türkmenistan’da Gizlempeçek.
Kemik Saklama: Türkiye’de Kemik saklama, Kazakistan’da Aksüyek.
Mendil Saklama: Türkiye’de Mendil saklama, Kırgızistan’da Cooluk taşlamay, Özbekistan’da Lav lav teke.
Beş taş: Türkiye’de Beş taş, Kırgızistan’da Top taş, Türkmenistan’da Beş taş.
Yedi taş: Türkiye’de Yedi taş, Azerbaycan’da Yedi taş, KKTC’de Gugo Oyunu.
Üç taş: Türkiye’de Üç taş, KKTC’de Andres, Türkmenistan’da Düzdüm.
Altıev: Türkiye’de Altıev, Pıç, Kırgızistan’da Uyum tuudu.
Gömücü, Meneli: Türkiye’de Gömücü, Meneli.
Taş evcik: Türkiye’de Taş evcik.
İstop: Türkiye’de Hava Stobu, Azerbaycan’da Dedeboy, KKTC’de Memleket.
Yakan Top: Türkiye’de Yakan Top, Yakar Top, Özbekistan’da Bazara Top.
(Mevlüt Özhan, Türk Cumhuriyetlerinde Oynanan Çocuk Oyunları, s.459-461)