0 Comments

Adapazarının elmalı köyü tatar köyü idi, yaklaşık elli kadar tatar ailesi vardı, bugün bir tane bile tatar kalmadı köyde, Romanyanın bir şehrinden gelmişler galiba, çocukluğum tatar çocukları ile oynayarak geçti, çok yıllar oldu bazısını tam hatırlayamıyorum

1- KUYUCUK OYUNU
bu oyunu da tam olarak hatırlayamıyorum, ama galiba altışardan üç sıra kuyucuk yapılırdı, ellerimizde belli sayıda koyun pisliği yada taş olurdu, onları sayarak kuyulara koyardık,
(not: bu oyunun dokuz kumalak oyunu olması ihtimali var, kumalakı araştırırken şu notu buldum nette
        Bu oyunun 1908 yılında bölgeye gelen Kırım Tatarları için kurulmuş olan Sakarya (önceki adı Tırnaksız) köyünde oynanan On Sekiz Taş Oyunu ile aynı olma ihtimali yüksektir.)
yazının sonuna dokuz kumalak oyununa dair netten bulduğum bir yazıyı ekliyorum.Kumalak tesbih tanesine benzeyen koyun pisliğine verilen isimdir.

2- TUNUÇ OYUNU
kızılcıktan yaklaşık iki parmak kalınlığında düz sopalar yapılırdı, uzunluğu kol kadar yada daha uzun olurdu, bir hat üzerinde sıraya dizilirdik, on metre kadar ileriye tunuç dediğimiz yumruk büyüklüğünde iriliğinde bir tahta parçası koyardık altı düz diğer tarafları yuvarlakça olurdu, sopaları tunuça doğru atardık, ebe tunuçun az ötesinde beklerdi, sopalardan biri tunuçu vurunca ebe koşup tunuçu alır yerine koyar ve sopasını almaya gelenlerden birinin yerine konmaya çalışırdı, herkez sopasını almaya koşar sopasını alan ebeden evvel yerine konmak için hızla koşardı.

3- TOMUZ SOPASI – KUYU OYUNU

bu sopaların ucu topuz gibi olurdu, ebe tunuçu kuyuya sokmaya çalışırdı, biz de tunuç kuyuya girmesin diye uğraşırdık hatırladığım kadarıyla

4- KIRK KAMA OYUNU
iki parmak kalınlığında kol uzunluğunda yada az daha fazla uzunlukta sopalar olurdu, ebe sopasını havaya fırlatırdı, bizde sopayı havada vurmaya çalışırdık, yada sopayı vuranın sopasını vurmaya çalışırdık tam hatırlayamıyorum çok zaman geçti, en zevkli oyun buydu sopa şakırtısı hala kulaklarımda çat çat çat sesleri ortalığı kaplardı, nasıl ebe olunur nasıl kurtulunur hatırlayamıyorum

5- KÖŞE KAPMACA
birde köşe kapmaca oynardık, ebe ortada durur, bir köşeden bir köşeye koşardık, arada yakalanmamak gerekiyordu, tatar oyunumu değilmi bilmiyorum ama oynardık

Kaynak: Yılmaz ÇELİK

9 KUMALAK OYUNU
Yazan Doç. Dr. Abdulvahap KARA  

Daha önce http://www.turkfolkloru.com sitesinde yayınlanmış olan Sn. Doç. Dr. Abdulvahap KARA’nın “Dört Bin Yıllık Türk Zekâ ve Strateji Oyunu: Dokuz Kumalak (Dokuz Taş)” makalesinde bahsedilen oyunun kurallarını bu makale sizlerle paylaşıyoruz.

Dokuz kumalak/taş oyunu özel olarak hazırlanmış oyun tahtasında iki kişi arasında oynanır. Oyun tahtası 18 çukur veya göz(1), 162 taş(2) ve yutulan taşları koymak için iki hazineden(3) ibarettir. Yani, her iki oyuncu 9 çukur, 81 taş, bir hazine olmak üzere oyun tahtasını paylaşır. Oyun tahtasının genel yapısı aşağıda verilmiştir:

I. oyuncunun tarafı

999999999
Hazine 1 (II. Oyuncunun aldığı taşları koyması için)
Hazine 2 (I. Oyuncunun aldığı taşları koyması için)
999999999

II. oyuncunun tarafı

Oyunun Amacı ve Özellikleri

1. Dokuz taş oyunun amacı, zihin gücüyle türlü yöntemler kullanarak ve düşünme kabiliyetinden yararlanılarak 8 taş kazanmaktır.

2. Eğer her iki taraf 81 taş toplarsa, oyun berabere olur.

Oyuna Başlama ve Hamle Yapma Özellikleri

1. Hamle, oyuncular tarafından sırayla gerçekleştirilir. Oyuna kimin önce başlamasını belirlemek için kura çekilir veya oyuncular kendi aralarında anlaşırlar.

2. Hamle yapmak için herhangi bir çukurdaki taşları alarak, bir taşı yerinde bırakarak, soldan sağa doğru teker teker her çukura bir taş bırakarak bitiririz. Eğer son taşın konduğu çukurda tek sayılı taş varsa, bu taşla çift sayı olur (yani 4, 6, 8, 12), o zaman bu çukurdaki taşların hepsi kazanılır ve kendi hazinemize yerleştirilir. Eğer son taş karşı tarafın çift sayılı çukuruna denk gelip, tek sayı yaparsa ( yani 5, 7, 9 …) veya kendi tarafımızdaki çukurlardan birine denk gelirse, o zaman taş kazanılmaz.

Örneğin:

987654321
99961010101010
Oyuna başlayanın hazinesine 10 taş konur.
99999911010
123456789

Yukarıda gösterilen oyun tahtasında, ilk oyuna başlayan 7 nolu çukurdaki 9 taşını birini yerinde bırakıp kalan 8 taşını dağıtırsa, son bilyesi karşı tarafın 6 nolu çukuruna düşer ve bu çukurda 10 adade uluşan çift sayılı taşları kazanır ve hazinesine koyar. Kazanılan bilyelerin kolayca yerleştirilebilmesi için oyuncuların hazineleri rakiplerinin tarafındadır.

3. Eğer çukurda tek taş varsa, kendi çukuruna taş bırakmadan, komşu çukura konur, böylece kendi çukuru boş kalır.

4. Taşlar yürütülürken hiçbir zaman çukur atlanmaz, sırayla her çukura bir taş bırakmak zorunludur. Ayrıca, bir çukurdaki taşların sadece bir kısmını alarak oyun oynanmaz. Tüm taşlar alınmalıdır.

Kale(4) Alma Kuralları

Dokuz taş oyununda “kale” alma kuralı vardır.

Kale almak için hamle yapıldığında son taş, karşı tarafın iki bilyesi bulunan çukuruna düşerek onu üç yapmalıdır. Böylece hem bu üç taş kazanılır ve oyuncunun hazinesine konur, hem bu çukur oyuncunun kalesi olmuş sayılır.

Örneğin:

987654321
101011111111111
Birinci oyuncunun hazinesi-12
İkinci oyuncunun hazinesi-0
1010101010102111
123456789

Yukarıdaki tabloda ikinci oyuncu 7 nolu çukurdaki 10 taşını dağıtarak, son taşını rakibinin 7 nolu çukurundaki 2 taşının üzerine düşürerek,  çukurdaki taş sayısını 3 yapar ve kazanır. Aynı zamanda bu çukuru “kale” olarak ilân eder. Tablonun yeni hali şu şekildedir:

987654321
111111111111111
Birinci oyuncunun hazinesi-12
İkinci oyuncunun hazinesi-3
111111111111X111
123456789

1. Bu çukuru diğer çukurlardan ayırt etmek için ona özel bir taş konur (Yukarıdaki tabloda “X” işaretli yer kale oluyor). Kalenin özelliği içine düşen taşı sahibine kazandırmasıdır. İster kale sahibi olsun, isterse rakip oyuncu olsun taşları teker dağıtarak ilerlediğinde doğal olarak kale üzerinden geçerken bir taş bırakır. İşte bu taş otomatik olarak kale sahibinin kazandığı taş olur ve hazinesine konur.http://www.turkfolkloru.com/index.php?option=com_content&task=view&id=90&Itemid=2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Paylaşımlar