MENİM NOGAYIM Kargaday Süyiniş ulı Kazı Tuvgan özi aytar. Kazı, yaldan zat kalmay, Karmıklardan kaşalmay, Kaldı-av menim Nogayım. Orakşıdan külte alıp, Otınşıdan şırpı alıp, Orga barıp urınıp, Orıp tavga sürinip, Öldi-av menim Nogayım. Ana Edildi aldırıp, Argımagın taldırıp, Ataymınan anayga Aguv salıp kustırıp, Azdı-av menim Nogayım. Yetisanım el izlep, Yemboylıgım yem izlep, Yetişkülim, köp halkım Yebirine em izlep, Tozdı-av menim Nogayım. Biri ketti Kırımga Biri ketti Urımga, Batir eldin balası Biz de ketip baramız Biyik tavdın kırına. Ak Yayıktı yandırıp, Ana Edildi söndirip, Ak Kobanda akır Nogay bardı dep, Alasasın tepkilep, Algasaydı Nogayım. Akırısı bu künde Ak Kobanga yıyılıp, Askar tavga sıymıp, Ak satırın kurdırıp, Ayaklandı av Nogayım. Kabagınman börk kiygen Kabartı man dos bolıp, Şekesinnen börk kiygen, Serkeşler men dos bolıp, Şekelendi av Nogayım. Akırısı bir künde, Ayukedey hanlardı Ayuvdayın akırtıp, Azdaaday ıskırtıp, Ana Edilde erkin yaylar Nogayım | BENİM NOGAY’IM Kargaday Süyiniş Ulı Kazı-Tuvgan kendi söyler. Kazı, dinlenişten bir şey kalmaz, Kalmuklardan kaçtlamaz, Kaldı ey benim Nogayım. Orakçıdan demet alıp, Oduncudan çırpı alıp, Hendeğe gidip vurunup, Biçip tağa sürünüp, Öldü ey benim Nogayım. Ana til’i aldırıp, Cins atını yorup, Ata ile anaya Zehir koyup kusturup, Zayıfladı ey benim Nogayım. Yetisanım yurt arayıp, Yemboyluğum yem arayıp, Yetişkülim, çok halkım Zulmüne ilaç arayıp, Dağıldı ey benim Nogayım. Biri gitti Kırım’a, Biri gitti Anadolu’ya, Yiğit yurdun balası Biz de varıp gideriz Yüksek dağın kırına. Ak Yayık ‘t yandırıp, Ana til ‘i söndürüp, Ak Kuban ‘a çevik?eskiden Nogay gitti?vardı diye, Öküzünü tekmeleyip, Acele eder Nogayım. Sonunda bugün de Ak Kuban’a toplanıp, Askar Tav’a sığınıp Ak çadırını kurdurup Ayaklandı ey Nogayım. Göz kapağından kalpak giyen Kabartay ile dost olup, Şakağından kalpak giyen, Çerkezler ile dost olup, Nezarat etti ey Nogayım. Sonunda bir günde, Ayukedey hanları Ayı gibi çeviklettirip, Ejderha dibi ıslık çalıp, Ana til ‘de hür yayılır Nogayım |
NOGAY CIRAV KAZITUVGAN SÜYİNİŞ ULU (17. Yüzyıl)
Kazı-Tuvgan Süyiniş Ulı 17. yüzyılda yaşamıştır. Onun babası Süyiniş Seyit-Abdulla Ulı önceleri Astrahan Nogayları arasında iken, sonra kendi ulusu ile İdil’den Kuban’a göçmüştür. Kazı Tuvgan küçüklüğünden atalığı Sultan Murat’ın elinde eğitilmiştir. Bir kez Çungar hanı Kuban’dan, Nogaylardan bir kısım adamları esir alıp onları zorla İtil Nogaylarını alıp gitmiştir. Onların içinde istikbaldeki şairin babası Süyiniş te varmış. Onun için de Kazı -Tuvgan “Ata adım ak Kubatı” demiştir. Kazı Tuvgan büyüyüp yetişince Astrahan Nogaylarını Çungar baskıncılarından kurtarmak için çok çabalamıştır. Kazı Tuvgan çok yıllar o çabası için; Kuban’a, Kabartay’a, Çerkeş’e, Don Kazakları’na gidip Astrahan Nogaylarmı Kafkas ve Rus halkları ile dost etmek için epey çalışmıştır