Alchyns after the Mongolian invasionMoğol istilası sonrasında Alçınlar
In the 12th-14th centuries the main group of Alchyns, Bayuly, occupied the south and southeast of the N.Pontic steppes. Southeast from them laid other 2 groups, Karakesek and Djetyru.
12.-14 yüzyıllarda Alçınların ana grubu Bayulı güney ve Karadenizin kuzeyindeki bozkırların güneydoğusunu işgal etti. Onlara güneydoğuda diğer iki grup Karakesek ve Ceturı katıldı.
The above mentioned annalistic dates show that at the end of the 14th century the Alchyns were a nucleus of a semi-independent Horde of the Chingisid Nogay, before which equally trembled the Southern Rus (at the end of the 14th century there was no Russia yet – Translator’s Note), Lithuania, Poland, Bulgaria, Serbia and even more remote Byzantium.
Yukarıda belirtilen analitik tarih gösteriyor ki 14. yüzyılın sonunda Alçınlar yarı bağımsız bir orda olan ve etki alanı Litvanya, Polonya, Bulgaristan, Sırbistan ve hatta daha uzak Bizansa kadar uzanabilen Nogayordanın çekirdeği idi., .
While the Kirgizes of the Ulu (Senior) Horde do not know about the Altyn (Golden) Horde at all, and in the Orta (Middle) Horde only Kypchaks and Argyns remember something, all the legends in epics of Alchyns tell only about the former life of the Altyn Ordu and Nogays.
Ulu Orda Kirgizes(Kazakları) hakkında AltınOrda ile ilgili hiç bir şey bilmiyoruz ve Ortaorda da ise sadece Kıpçak ve Argınlar hakkında bir şeyler hatırlanıyor, Ancak Alçınların tüm destanları ve tüm efsanelerinin yalnızca Altınordu ve Nogayların yaşamı çerçevesinde şekillendiğini söyleyebiliriz.That the Junior Horde was a part of the Nogays is not subject to any doubt; but this interesting and complicated subject is an object of separate research.
That the Junior Horde was a part of the Nogays is not subject to any doubt; but this interesting and complicated subject is an object of separate research.
Kazakların Küçük cüzünün (Kiçiorda)nın (-bir zamanlar-) Nogayların bir parçası olduğuna dair hiç bir şüphe yoktur , ama bu ilginç ve karmaşık bir konudur ve apayrı bir araştırma konusudur.
In the Alchyns’ memory were preserved the legends about Tohtamys, Edyge, about the Edyge’s descendants Ysmail, Kazy, Musa, Orak, Shakh-Mamay, and Ormambet with whom Alchyns left the Nogays; still in the last century (i.e. 19th c.)
Alçınların Nogaylardan ayrılmasından sonra da, 19. yy sonlarında Alçınların hafızasında hala Toktamış ve Edige hakkındaki efsaneler ve Edige soyundan İsmail, Kazy, Musa Orak, Shakh-Mamay ve Ormambet hakkındaki anlatılar korunuyordu.
the Kirgiz singers sang under accompaniment of dombras the old well-known song about endless bloody internecine fights between the Nogays that ended up in “dense forests flared up and a hundred thousand of Nogays disperced “.
Kırgız(Kazak) şarkıcılar(jıravlar) dombralar eşliğinde Nogaylar arasında uzun, kanlı, her iki taraf içinde öldürücü olan kavgalar/savaşlar hakkındaki “gür ormanlar gibi kalabalık yüzsanNogaylar dağıldı, ” şeklindeki eski çok iyi bilinen şarkıyı/jırı seslendiriyorlar.
This song, wrote Chokan Valihanov, is a “weeping about the separation of the Nogays and Kazaks (Cossacks) that elicits tears from the old aksakals (white-bearded men) “.
Chokan Valihanov Nogayların ve Kazakların ayrılışını ağlamaklı bir şekilde anlatan bu şarkının ihtiyar aksakalların gözyaşı dökmesine sebep olduğunu yazar.
The well-known poet Murat Monkin, who died in the 1906, in very expressive song “Uch-Kyiyan” also has sung of the disgraceful end of Golden Horde and of the national drama of the Nogays.
1906 yılında ölen ünlü şair Murat Monkin, çok etkileyici şarkısı “Uch-Kyiyan” da Altın Ordanın utanç verici sonunu ve Nogaylar ulusal dramasını anlatır.In the middle of the 15th century a significant part of Alchyns were subjects of Abulhair, but left him still during his life because of the internecine fights in the family of the Edyge’s descendants.
15. yüzyılın ortalarında Alchynların önemli bir kısmı Abulhayra katılmıştır, fakat Edyge soyundan ailelelerin her iki taraf içinde öldürücü olan kavgaları nedeniyle ayrılmıştır.In the middle of the 16th century the Alchyns were a part of the so-called “Large Nogays”.
16. yüzyılın ortalarında Alçınlar Büyük Nogayların bir parçasıydı.
As writes Soloviev, a part of the Nogays (our Alchyns) left to join the Kirgizes in the 1555, when Ismail, a Russian adherent, killed the brother of Jusuf.
Soloviev, 1555 yılında (Mirza)İsmailin Ruslara yanaşması ve kardeşi Yusuf(Mirza)yı öldürmesi üzerine Nogayların bir parçasının (yani bizim Alchynlar(küçükcüz)) Kirgizlara (yani Kazaklara) katılmak için ayrıldığını yazıyor.
Finally, a last (more significant) group left to join the Kirgizes after the death of Ormambet (at about 1600).
Nihayet, sonunda (yaklaşık 1600) yılında Ormambetin ölümünden sonra (daha önemli) grup Kirgiz (Kazaklara) katılmak için ayrıldı. (Not: Bir zamanlar Ruslar Kazak ve Kırgızları tümüne ayırt etmeden Kırgız diyorlardı)
In only 10-20 years after that, from the east came the new enemies, Djungars, who, moving along the Siberia, in the 1613 reached Itil.
Yalnızca 10-20 yıl sonra,doğudan yeni düşmanlar geldi, Sibirya boyunca hareket eden Djungarlar 1613 yılında İtile ulaştı.
Alchyns left to the southeast of Emba; they spent the 17th and the first quarter of the 18th centuries in those places. The Kalmyk debacle remained in the memory of the Alchyns, and an expression “Sauran Aynalgan” belongs to that time.
Alchylar Emba nehrinin sol tarafına güneydoğusuna, 17. yüzyılı ve 18. yüzyılın ilk çeyreğini burada geçirdiler.Alchynların belleğinde kalmış bir ifade olan “Sauran Aynalgan” Kalmuk bozgunu zamanından kalmıştır.
In the liberating war of the 1725-1726 the Alchyns played an outstanding role; it is seen from the fact that their khan, the aged Abulhair, was elected a commander-in-chief of all Kirgiz forces.
1725-1726 yılında yapılan özgürlük savaşında Alchynlar Olağanüstü/seçkin rol oynadığı;Onların hanı, yaşlı Abulhayrın, bütün Kırgız(yani Kazak) güçlerin başkomutanı/hanı seçildiği gerçeğinden görülmektedir.
But during the crest of their victorious march into the heart of Dzungaria the Kirgiz khans brawled so badly that Abulhair led the Junior Horde and Sameke with Kypchaks, Naymans and a part of Argynov to the Russian border, and there the accepted a Russian citizenship.
Ancak tam da Cungaryanın kalbine doğru yapılan zafer yürüyüşünün doruk noktasında Kırgız(Kazak) hanlarının anlaşmazlığı düşmesi üzerine zor durumda kalan Abulhayr han Rusyaya yanaştı ve Küçükcüzün önderliğinde, Kıpçaklardan Samekeyin, Naymanların ve Argınların bir parçası Rus vatandaşlığını kabul ettiler.
http://s155239215.onlinehome.us/turkic/30_Writing/301Tamgas/TamgasAndUransHistoryNotesEn.htm#Alchyns
******************************

BÜKEY HAN
То есть до начала XX века алшыны помнили и чувствовали себя не казахами, а, по меньшей мере, ногаями. Их национальная драма – была драма ногайцев, а вовсе не казахов. А ногайцы вплоть до конца XVIII века имели совершенно иную, чем у казахов, историю.
Yirminci yüzyılın başlangıcından önce Alşınların kendilerini Kazak olarak hissetmedikleri biliniyor, buna karşın az-çok kendilerini Nogay hissediyorlardı. Onların ulusal trajedileri Kazaktan daha çok Nogay trajedisidir. 18. yüzyılın sonlarına kadar Nogayların tarihi Kazak tarihinden epey farklıydı.
Вот что, к примеру, пишет о происхождении алшынов Букеевской Орды или междуречья Волги и Урала живший и работавший долгое время в Турции башкирский историк Ахмед-Заки Валиди Тоган, чьи труды хорошо известны на Западе: “Казахские племена прибыли сюда в 1801 году под руководством Bukey Han’а из Младшего Жуза (Kichiyuz), и состояли полностью из бывших ногайских родов (Nogay tribes), когда-то там уже живших”.
Bu şudur, örneğin Batıda yazıları çok iyi tanınan ve uzun zaman Türkiyede yaşayan Başkır asıllı tarihçi Ahmed Zeki Velidi Togan, Volga ile Ural nehirleri arasında yaşayan Bukeyev Ordasının alşınları hakkında şöyle yazıyor. “1801 yılında liderleri Bukey Han önderliğinde gelen Küçükcüz Kazak kabileleri daha önce zaten buralarda yaşayan tamamen Nogay asıllı kabilelerden şekillenen bir içeriğe sahiptir”.
Берик АЛШЫНБАЕВ
http://nogaystan.ucoz.ru/news/my_ne_kazakhi_my_alshyny_chast_1/2010-10-09-61